Neler Hakkında Yazıyorum?

26 Aralık 2020 Cumartesi

Uncontrollably Fond - Dizi

Merhabalar.
Sizlere Ağustos'ta izlediğim bir diziyi anlatmaya geldim. Ben bu diziyi izlerken yollardaydık. Ülkenin bir ucundan diğer ucuna arabayla yolculuk ediyorduk. Üstelik bir düğün için. Hala hatırladıkça cesaretimize ve şansımıza ağzım açık bakıyorum. Neyse ki önlemlerimizi alarak yaptığımız bir yolculuktu da hastalıkla karşılaşmadan bitti. İşte ben de o yolculuk boyunca bu diziyi izledim. Netflix'te bölümleri mevcut olduğu için telefonumdan istediğim yerde açıp izleme imkanı buldum. Böyle zamanlarda Netflix gibi uygulamaları seviyorum. Pratik oluyorlar. 
Dizi romantik, dram türünde diyebiliriz. Kore dizilerinde dram temasının son zamanlarda ivme kaybettiğini düşündüren bir dizi oldu bu da. Önceden dram denilince içim çıkana kadar ağlar, kalbim yanmış, tüm acılar o diziye pay edilmiş gibi hissederdim. Ama şimdiki dramlar daha realist ve acıtasyona girmiyorlar. Ben duygusal mazoşist biri olarak ilkini daha çok seviyorum açıkçası ama bu diziyi dram adına beklediğimi alamasam da çok beğenerek izledim. Her şeyden önce görüntü kalitesi, çekim açılar, renkler, müzikler süperdi. Yönetmenin diğer işlerini de uygun bir zamanda izlemeyi düşünüyorum. Senaristi isim yapmış dizilerin senaristliğini yapmış birisi. Yani o yönden de emin olarak izleyebilirisiniz. Ama mesela senaristin bir başka dizisi A Love to Kill. Ben onu da izledim ve aşırı iç parçalayan bir dramdı o mesela. Shin Min Ah ve Rain'le karşılıklı ağlaşarak izlemiştim o diziyi. 
Neyse biz kendi dizimize dönelim. Sizin bana yukarıda tarif ettiğim gibi aşırı dram dizisi önerileriniz varsa yorumlara yazabilirsiniz. Memnuniyetle kabul ederim. :)
Dizinin konusundan bahsedelim artık çok gevezelik yaptım. Shin Joon Young (Kim Woo Bin<3) Kore'nin çok ünlü oyuncularından biridir. Büyük bir hayran kitlesi vardır. Bir sürü iş yapıyor ve çokça seviliyordur. Ancak bir gün tedavi edilemeyen bir hastalığı olduğunu ve bir yıllık ömrü kaldığını öğrenir. Başta bunu kabullenmese de daha sonra yapmak istediği bir şey olduğunu hatırlar ve bu bir yılı istediği şeyi yaparak değerlendirmek ister. No Eul(Suzy) muhabir olarak çalışıyordur. Tuttuğunu koparan, savaşçı bir karakteri vardır. Habercilik yaparken topladığı bilgilerle önemli kişilere şantaj yapıp para istiyordur. Hayatta gururun önemsiz olduğunu, para için ne gerekirse yapılması gerektiğini düşünüyor gibi görünür. İşte Shin Joon Young'un son isteği No Eul'u bulup iyi yaşadığından emin olmaktır. Menajerine onu bulmasını söyler. Menajer, No Eul'u bulur. Birbirleriyle yeniden karşılaşan ikili bir oyuncu ve muhabirden başka, ortak geçmişe sahip iki kişidir. No Eul'un Shin Joon Young belgeselini çekecek ekipte görevlendirilmesi ile bu ikili beş yıl sonra yeniden bir arada olacaktır. Geçmiş hesaplaşmalar yapılacak, karışan işler düzeltilmeye çalışılacak ve eskide gizli kalan hisler ortaya çıkacaktır.

***Spoiler***
Diziden beğendiğim birkaç resmi paylaşıp aklımda kalan birkaç yer hakkında konuşacağım. İzleyeli uzun zaman olduğu için bazı yerleri hatırlamıyorum ama aklımda kalan beni etkileyen sahneler var.
Önce bu güzelliklere bir bakalım. Burada üniversiteler. Joon Young, No Eul'dan sahte sevgilisi olmasını ister. Ona borçlu olan kızımız da kabul eder. Ama bizimki bilmiyor ki taa liseden beri bu kız sana aşık. No Eul'un itiraf edeceği sahne de beni çok etkilemişti. Heyecanlı ama kendine güvenli bir şekilde Joon Young'un evinin önüne gidiyor ama bizim çapkını en yakın arkadaıyla görüyor. Hadi kızı sevse içim yanmayacak. Ama o kızın ileride ben Shin Joon Young'la çıktım diye hava atması harikaydı. Ben de olsam hava atardım valla. :D
Dizide Joon Young dizi çekimlerindeyken ölüm sahnesinde bir tüy uçuyor. Daha sonraki bölümlerde No Eul kaza geçirince de o tüyü görüyoruz ekranda. Ben hep en sonda Joon Young ölürken de bu tüyle alakalı bir şey görünür sanmıştı ama olmadı. Ya da benim gözümden kaçtı. Ama başta bu tüyün dizide ölümü çağrıştırdığını sanıyordum.
Ah burası benim kalbimi aldı sardı sarmaladı. Öyle güzeldi. No Eul, neden hatılamıyorum, Joon Young'a yemek yapıyor. Ama nasıl kötü. Joon Young kendini zorlayıp bir lokma alıyor ama yutamıyor. Sonra tükürmek için banyoya gittiğinde vazgeçip kendini zorlayıp yiyordu. Joon Young asla sevmediği bir şeyi yapmayacak bir karakter ama No Eul için yaptıkları beni çok etkilemişti.

Burası da belgesele başladıkları gün. Üç aylık ömrün kalsa ne yaprdın diye soruyorlar belgeselde. İntihara meyilli gençlere umut olsun diye yapılıyormuş belgesel. Ama Joon Young soruyu duyunca mahvoluyor. Hele ki bunu sevdiği kadının ağzından duyunca. Ve 'üç ay ömrüm kaldıysa benimle hiçbir şey düşünmeden beraber ol.' diyor No Eul'a. No Eul şaşırsa da kararlılığını görünce kabul ediyor. Set ekibi şaşkın ve telaşlı. Olacak iş değil çünkü. Ama sonra 'Joon Young işi yokuşa sürmek için böyle dedi, No-pd de onun oyununa ayak uydurdu' diye toparlıyorlar olayı. Ama sonra No Eul kendi kendine konuşurken 'Joon Young neden kızdı acaba? Onu ciddiye almadığımı mı düşündü? Yoksa ciddiye aldım diye mi kızdı?' diyor. Bu sahneler nedense en sevdiklerim arasında. İkisi de şaka ayağına asıl söylemek istediklerini söylüyorlar.
Bu kişi ise No Eul'un bir arkadaşı. Memurluk sınavına hazırlanan bir genç olarak kendini tanıtsa da aslında bir millet vekili oğlu. Şimdi olay şöyle. No Eul lisedeyken babasına gözlerinin önünde araba çarpıyor. Suçluları bulmak için uğraşsa da olayın üzeri kapatılıyor ve asıl suçlu cezasız kalıyor. No Eul işin peşini bırakmayıp araştırdıkça işin içinden bu millet vekili çıkıyor. O zamanlar savcı olan bu adam zengin bir ailenin kızını korumak için olayın üstünü kapatmış. No Eul'u da tüm itirazlara rağmen susturmuşlar. İşte o zengin kız da, bu resimdeki adamın nişanlısı. Adam olayı öğreniyor ve bir şekilde borcunu ödemek için No Eul'un yanında kalmak istiyor. Zamanla da ona aşık oluyor falan. Klasik.
Joon Young'un annesine başlarda çok kızdım. Oğlunu yalnız büyüten bir anne. Hep savcı olmasını istemiş Joon Young. Ama Joon Young daha sonradan üniversiteyi bırakıp oyuncu olmuş. Bu yüzden de ona çok sinirli. Ne kapıdan girmesine izin veriyor ne bir nasılsın diye soruyor. Yokmuş gibi davranıyor hatta. Restoranının kapısına 'Shin Joon Young hayranları giremez!' bile yazmış. Joon Young annesinin yanına gidip de kovuldukça çok üzüldüm. Çocuk hasta ya ne var biraz merhamet göstersen, savcı olmadıysa ne olmuş, deyip durdum. Bir de asıl olay şu ki önceden bahsettiğim o savcı aslında Joon Young'un babası. Güya oğlu olduğunu bilmiyormuş da, ondan yanında olamamış gidip başkasıyla evlenmiş falan da filan. Ama sonunda işin aslının öyle olmadığını, adamın mevki sahibi olmak için onları terk ettiğini öğreniyoruz ki ben hiç inanmamıştım zaten o adama. Neyse ki sonunda oğlu için bir şey yapabildi.
Ay ay ay bu sahne çok güzel. <3 Kucağındaki ayı lisedeyken aldığı ayının aynısı. 
Tabii konserde böyle romantiklikler yaparsan o kendine hayran diyen kişiler sana hayatını yaşama fırsatı verir mi hiç? Kıza yükleniyorlar bu sefer. O da onların elinden kurtarıp, elini tutuarak gidiyor. :)
Neyse No Eul başta Joon Young onunla geçmişteki gibi dalga geçiyor sansa da onu hala sevdiği için uzatmıyor ve sevgili olmayı kabul ediyor. Bunu derken keşke mutlu mesut bir sevgili hayatı yaşasalardı diye de içimden geçiriyorum. Yine araya intikamlar, ayrılıklar, hastalıklar, üçüncü kişiler, her şey giriyor. Ve ağız tadıyla bir gün geçiremeden yine hasret, yine üzüntü, yine gözyaşı bizimkilerin payına düşüyor.




Annesi ile barışınca kapıdaki yazıyı çizip 'welcome' yazmıştı annesi. Çok sevinmiştim burada.
No Eul'un buradaki hisleri ve söyledikleri ne kadar yıprandığının kanıtı. Hep itilip kakılmış. Şimdi onların verdiklerini kabul edince bile aşağı görülüyor. Ama ne kadar çabalasa da neyi değiştirebildi ki? Ne onu rahat bırakıyorlar ne de hakkı olanı veriyorlar. Paranın ve güç arzusunun ne kadar korkunç olduğunu bu diziyi izlerken bir kez daha anladım.
Oy bunlar keşke hayal olmasaydı. Hayalle ağzımıza bir kaşık bal çaldılar sonra dramlardan dram beğendirdiler bize. :(
Burada belgeseli editliyor. Joon Young'dan çok etkilendiği ama inadından ayrıldığı için bakmadan yapmaya çalışıyor.
Sonra Joon Young'un arada bir kameraya bakıp bir şeyler dediğini fark ediyor. Bunlar ne mi? Öleceğni düşündüğü için onunla vedalaşmaları. Ses olmayan bu görüntülerle No Eul ne dediğini bulmaya çalışıyor. Bulduğunda da... :'(

Bakın bu hayal değil ama burada da Joon Young sabah kalkıp gidiyor kızın yanından. Ya dizide en kızdığım nokta buydu. İntikam uğruna güzel geçecek günleri çöpe attılar resmen. Yine intikam alınırdı neden birbirinize bu kadar kötü davrandınız. İtip durdunuz öyle birbirinizi. Ne oldu sonunda iki gün mutluluk sonrası ebedi ayrılık. üff...
Kuzularım benim. Hafıza kaybı kaçınılmazdı bu dizide ve oldu da. Joon Young kendini üniversitede sanıyor. O zamanki olaylardan bahsediyor No Eul'a. İzlerken belki de en mutlu anı o zamandı diye düşünmüştüm. O zaman babası yüzünden yanlış kararlar almasaydı şimdi No Eul'la birlikte ve mutlu olabilirdi.


Bizimkilerin çifte kumru halleri. <3




Bu bölümler hem çok güzel hem de acı doluydu. Joon Young'un hastalığı ortaya çıkmıştı. İkili olabildiğince çok vakit geçirmeye ve anı biriktirmeye çalışıyorlardı. Sonunda sevdiğinin omzuna başını yasladı ve ona veda etti.


Bu sahne hala aklımdadır. No Eul'un gün içindeki koşuşturması bitince durağa gelip Joon Young'un posteri ile güç toplaması beni çok etkiledi. Posterde 'İyi iş çıkardın.' yazıyor. No Eul da sanki Joon Young onu övmüş gibi düşünüp mutlu oluyor. 
***Spoiler Son***
Spoiler yazmak beni çok zorladı. Bazı yerleri hatırlayayım diye baktım ve pıt pıt gözyaşlarım damladı sürekli. Diziyi gerçekten çok sevdim. Beni çok etkiledi. Hikayesi, çekim kalitesi ve müzikleri başlı başına efsaneydi bana göre. Oyunculuklara gelirsek Kim Woo Bin zaten baş tacım olan bir oyuncu. Pek çok işini izledim. Aşırı yetenekli. Tam bir şölendi onu izlemek. Ama o kadar gerçekçi oynadı ki o hastalığına üzülürken ben hep onu düşündüm. Yakın zamanda kanseri yendiği haberlerini okumuştum diziyi izlemeden önce. Bu yüzden hiç acı çekmemiş olmasını, bir daha hiç hasta olmamasını, sağlıklı ve mutlu olmasını diledim sürekli. Şu an çok iyi görünüyor instagramda. Yakınlarda bir hesap açtı. Böyle yıllardır onları izledikçe ayrı bir bağ kuruyor insan oyuncularla. Ben öyle fanlık olaylarını abartmam ama bir yerlerde işini yapan insanları izleyip, gelişmelerini görüp onları desteklemek çok değerli benim için. Hepsinin başarılı ve iyi insanlar olmasını istiyorum. 
Biraz da Suzy'den basedelim. Dizi izleyicilerinden bazıları idol-oyuncuları sevmez. Ben Suzy'i kişi olarak seviyorum. Çok fazla dizisini izledim önceden de. Oyunculuğunu eksik bulmakla beraber kendini geliştirdiğini de görüyorum. O yüzden başlarda biraz sıkıntılı olsa da karakteri tanıdıkça daha da iyiye gittiğini söyleyebilirim. Gu Family Book'taki performasından kat kat üstte ayrıca bu dizide. Eğer izleyenler varsa o diziyi karşılaştırma yapabilirsiniz.
Evet söyleyeceklerim bu kadar. Dediğim gibi dizi Netflix'te mevcut. Başka yerlerde de eminim vardır. İzlemek isteyenlere iyi seyirler, izleyenlerle yorumlarda buluşabiliriz. :)

Mutlulukla kalın.

7 yorum:

  1. Yaziyi çizip welcome yazmasi🙃 netflixi ben de cok severek kullanıyorum. Nerede kalmıştım derdi olmamasi👏🏻👏🏻

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumunuz için teşekkürler. :) Evet çok pratik kullanım açısından.

      Sil
  2. hoş diyosun ama kaçırılmaz dizi değil demekki :) aşırı dram, the world of married, moon lovers, empress ki, mr. sunshine, the smile has left your eyes, hymn of death :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani oyuncularin buyuk hayraniysan seversin. O yuzden mutlaka izle derim. Ama bazi bolumlerde senariste kizdim yalan yok. Sahneler cok guzeldi ama ayri kalmalarinin nedeni sacmaydi bana gore. Yazdiklarindan bazilarini izledim digerlerini de duydum. Moon Lovers benim de listemde ama tum her seyi ogrendim hevesim kacti izlemek icin. :D

      Sil
  3. Rica ederim iyi seyirler. :) Eskidir A Love to Kill ama güzeldi.

    YanıtlaSil
  4. hoş görünüyor ama aşırı aşırı güzel dememişsin merak ettim ama bakalım izler miyim izlemez miyim bilemedim :D o ölüm sahnelerindeki tüy olayı belki melek cennet filan gibi kavramları çağrıştırmak için dekordur sadece :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında ben çok severek izledim ama ayrı oldukları zamanlar biraz sinir oldum karakterlere. Evet olabilir, hiç öyle düşünmemiştim. Teşekkürler. :)

      Sil