Neler Hakkında Yazıyorum?

25 Aralık 2020 Cuma

Beasts Clawing at Straws - Film

Merhabalar.

Tazecik izlediğim bir filmi yazacağım bugün. Filmi araştırdıkça daha çok sevdim diyebilirim. 

Film suç ve kara mizah türünde. İzlerken aksiyon hiç düşmüyor. Gerçekten zamanın nasıl geçtiğini anlamadan bitiveren filmlerden. Filmin yönetmeni önceden eğlence sektöründe çalışan biriyken film yapmak için işinden istifa etmiş. Film ayrıca tam bir yıldız geçidi. İlk filmi olan bir yönetmenin bu kadar oyuncuyu bir araya toplayabilmesinde hem senaryonun hem de önceki işinin etkisi var gibi geldi bana. Film bir Japon romanından uyarlama. Romanın yazarı Keisuke Sone. Yönetmen kitaptaki Japon kültürü öğlerini değiştirerek kendi dünyasına uyarlamış. Ama şimdi dönüp bakıyorum da karakterlerde biraz Japon havası vardı. Yani bunu kelimelerle nasıl anlatırım bilmiyorum. Ama Japon yapımları izliyorsanız ya da okuyorsanız orada karakterlerin nasıl davranacağını kestirirsiniz. Mesela hiçbir zaman gereksiz bir dramatizasyon olmaz. Kore yapımları biraz biz gibi drama yapmayı seviyorlar. Bilmiyorum aklımdakini tam yansıtamadım belki ama biz en iyisi filmden konuşalım. :)

Filmin konusu şöyle; bir gün Kore hamamı gibi bir yerde çalışan bir adam, dolapları kontrol ederken bir çanta bulur. İçini açıp baktığında içinden deste deste paralar çıkar. Aceleyle onu depoya kaldırır ama bir türlü de aklını para çantasından uzak tutamaz. 

Ortada bu kadar para varken arkada mutlaka bir şeyler dönüyordur tabii. Paranın sahibi olan insanlar da her yerde bu paraya ulaşmaya çalışıyorlardır. Biz filmde para çantasının nasıl elde edildiğini ve buna sahip olmak için insanların nasıl canavarlaştığını izliyoruz. 

***Spoiler.***

Filmdeki karakterlere bakalım bir de. Aşağıdaki resimde soldaki gümrük memuru olan Tae Young, sağındaki de akrabası ve arkadaki barın elemanı Carp. Tae Young, sevgilisi Yeon Hee'ye kefil olmuş ama onun tarafından dolandırılmıştır. Filmin başından beri onu aramaktadır. Aynı zamanda da yasa dışı yollarla para bulmaya çalışır. 

Burada yanında olan kişide bir polistir. Tae Young'un liseden arkadaşı yasa dışı işlere bulaşmıştır ve Tae Young onun yurt dışına çıkmasına yardım edecektir. İşler karışınca ne o parasını alabilir ne de polisin sorgulamasından kaçabilir.
Borçlu olduğu kişileri görüyoruz. Benim filmde favori karakterim şu soldaki kişi oldu. Bu tarz filmlerde böyle karakterlere bayılıyorum. Asıl adamın sağ kolu, konuşmayan, hafif tahtası eksik dedikleri türden. Filme böyle karakterler çok başka bir boyut katıyor bence.

Burada gördüğünüz kişiler ise bir barda çalışan Mi Ran ile onun müşterisi Jin Tae. Jin Tae Çin'den Kore'ye çalışmaya gelmiştir. Mi Ran ise aslında evlidir ama kocasından şiddet görüyordur. Önceden üzerine bir borç kalmış sanırım onu ödemek için de barda çalışır. 
Ve asıl baş karakterimiz Yeon Hee. Ben bu filmi sırf Jeon Do Yeon için izlemeye başladım aslında. Onun olduğu her iş farklı bir boyutta bana göre. Çok başarılı buluyorum kendisini. Yeon Hee gerçekten köpek balığı diyebileceğiniz bir karakterdi. Psikolojik olarak aşırı sorunlu, kendi yararı için her şeyi yapabilecek biri. Zamanında kocasından kalan sigorta parası ile bir bar açmış. İşletemeyince borçları sevgilisine bırakıp kaçmış.
Mi Ran'la da bu barda tanışırlar. Onu işe alır ve neye ihtiyacın olursa bana söyle der. Mi Ran, Jin Tae ile bir ilişikiye başlamıştır. Jin Tae onun vücudundaki çürükleri görünce 'kocanı öldüreyim ve kaçalım buradan' der. Sigorta parasını almak için teklifi kabul eden Mi Ran, Jin Tae'nin yanlış kişiyi öldürmesi üstelik vicdan azabından itiraf edeceğini söylemesiyle onu öldürür. Bu noktada ne yapacağını bilmeyip Yeon Hee'yi arar. Yardımına koşan Yeon Hee onu tüm dertlerinden kurtarır. Hatta sigorta parasını alması için kocasını öldürmesine yardım eder. Artık her sıkıntısından kurtulmuş Mi Ran paralarla ülkeden ayrılacakken 'kimseye güvenme' diyen Yeon Hee de ondan kurtulur ve paraları ele geçirir. Yani en baştaki para bu paradır.
Paraları alınca gümrük memuru sevgilisinin yanına gelir ve 'Japonya'da teyzem var. Benim oraya gitmeme yardım et sana para getireyim borçları ödeyelim' der. Ama Tae Young da görmüş geçirmiş biri olduğu için inanmaz. Üskelik tam o sırada Tae Young'u sorgulayan polis çat kapı eve gelir. Üçü birden bir şeyler içmeye başlarlar. O sırada adam bir kadın cesedi bulunduğunu, bacağında köpek balığı dövmesi olduğunu söyler. Aynı dövmeden Yeon Hee'nin de vardır. Olanları anlayan Tae Young bir şekilde evden markete diye çıkar. Geri döndüğünde polisin cansız bedenini bulur. Yeon Hee'ye yardım eder ve ikisi cesetten kurtulmaya çalışırlar. O arada bir fırsatını bulup Yeon Hee'yi bayıltan Tae Young parayı alır ve kaçar. Gidip o hamamın dolabına koyar. İşte para oraya bu şekilde gelmiştir. Tae Young'un ölümü bir şekilde komik geldi bana. Yani her şeye direndi, her sıkıntıdan sıyrıldı, gitti hayatımı kurtardı dediği sigara yüzünden öldü. Filmde böyle en dramatik yerlere bile sıkıştırılan mizah unsurları çok iyi olmuştu. O dramatik havaya girmeden, aksiyonu yüksek bir şekilde izleyebiliyorsunuz böylece.



Neyse her şeyi yazdım neredeyse. Bizimkiler yine durmadılar tabii. Hamama gidip taa en başta çantayı bulan adamı polis gibi sorguladılar. Ondan şüphelenip evini bastılar paraları aldılar. Ama Yeon Hee yine hayatta kalmak için hepsini atlatıp paraları alıp kaçmayı başardı. Bir hava alanının dolabına koyup makyajını tazelerken şu benim sevdiğim karaktere yakalandı. Artık paranın peşinde kimse kalmamıştı. Tuvaleti temizleyen kadın bir anahtar buldu ve gidip dolabı açtı. İçinde para dolu bir çanta vardı. Hemen hızlıca kapattı. Peki bu kişi kimdi dersiniz? En başta çantayı bulan adamın karısı. :D Ben sonunda paraların gittiği yeri sevdim. En ihtiyacı olan kazandı. Ama şahsi fikrim o paradan kimseye hayır gelmez. Bir de karakterlerin şöyle düşünceleri vardı ki çok saçma buldum. Sanki parayı onlara gökler vermiş gibi davranıyorlardı. Yani bu suç, gökler falan vermedi. Para bulduysan götür polise ver değil mi? Ama bu tür filmlerle Kore'de halkın masraflardan bunalıp bir yerden para gelsin de nereden olursa olsun kafasında olduğunu daha iyi anlıyorum. Okul harcını ödeyemiyor mesela adamın kızı. Yani onu görünce iyi ki ülkede eğitim ücretsiz dedim. İyi kötü neyse de en azından eğitim alma imkanı ücretsiz. Bu bile bir şeydir bence. 
***Spoiler son***
Evet bitti. Ay yazasım varmış her şeyi yazdım neredeyse izlemeyenler spoiler kısmına adım atmasın sakın. Tüm büyüsü kaçar filmin. :)
Film çok güzeldi. Aksiyon ve mizahı harmanlayan çok başarılı bir film olmuş. Zaten ödül de almış Kore'de. Oyunculuklar muhteşem. Her biri çok ünlüler zaten. Onları böyle bir arada izlemek çok keyifliydi. O sette olsam da köşeden harikalar yaratmalarını izlesem keşke dedim izlerken.
Sizler de merak ediyorsanız ben buradan izledim. Şimdiden iyi seyirler. 

Mutlulukla kalın.

6 yorum:

  1. Bunu gece rahat bir kafayla izlemek isterim

    YanıtlaSil
  2. ooooo izleriim saol yaaa :)

    YanıtlaSil
  3. filmi çok merak ettiim :D hmm japonlar sanırım biraz daha net insanlar, vakit kaybı olan şeyleri sevmiyorlar gibi dramatizasyon vakit kaybı olabilir :D duyguları da net keskin oluyor gibi kararları da keskin oluyor. kore bize daha yakın duygu ağırlıklı insanlar. aslında japonlar da aşırı duygusal ama kore ile arasındaki fark japonların duyguları içlerinde gizli yaşaması ama korelilerin duyguları ifade etmeyi sevmesi olabilir. tabi bu dediklerim yanlış da olabilir hepsi benim kendi anladığım şeyler :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence doğru bir ifade olmuş yorumunuz. Teşekkürler. :)

      Sil