Neler Hakkında Yazıyorum?

31 Mart 2020 Salı

30 Gün Şarkı Meydan Okuması #1

Merhabalar.
Peş peşe yazılara başladık umarım hızım kesilmez. :)
Sizlere çok sevgili Öneri Makinesi'nin başlattığı 30 gün şarkı meydan okumasının ilk beş sorusunun cevapları ile geldim bugün. Geçen senelerde de aynı etkinliği yapmıştık ve çok zevkliydi. Önümüzdeki günlerin belirsizliği yüzünden her güne yazı girebilir miyim bilmiyorum o yüzden birkaç gün arayla parça parça yazacağım ama tüm cevapları hazırladım bile. :D
Bu etkinliğe katılmak isterseniz siz de buradan Öneri Makinesi'nin sayfasına ulaşabilir ve detayları öğrenebilirsiniz. Beni bu etkinliğe davet ettiği için de kendisine çok teşekkür ederim.
Hadi bakalım yeni şarkılar keşfetmeye başlayalım o halde. Bu arada ufak bir uyarı. Blogcan arkadaşınız aynı zamanda bir Korecan oduğu için şarkılar arasında Korece olanlar da var. Yani umarım dinleyip bir şans verirsiniz ve sizi anlık da olsa rahatlatırlar. :)

1. Bu ay keşfettiğin bir şarkı.
Jackson Wang - 100 Ways
Ben pek K-pop dinlemem bunu da şans eseri Twitter'da gördüm ve klibi çok ilgimi çektiği için dinledim. Aslında beyimiz çok ünlü bir grubun rapçisiymiş. Klibi çok güzel bu arada mutlaka izleyin. Bir de şarkı İngilizce.

2. Seni tarif eden bir şarkı.
Billie Eilish, Khalid - Lovely
Ben genelde melankolik takılmayı severim. Bu şarkının sözleri de sıkça hissetiğim hisleri bana hatırlayor. Bu yüzden bu şarkıyı dinleyip genelde nasıl hisseden biri olduğumu anlayabilirsiniz. 
Isn't lovely, all alone?

3. İsminde yemek adı geçen bir şarkı.
Duman - Bal
Duman'ın tüm şarkılarını çok seviyorum. Bu şarkısı da hem sözleri hem hikayesiyle en sevdiklerimden.

4. Tüm sözlerini bildiğin bir şarkı.
Carpenters - Close To You ve Baek Ji Young - That Woman
Buna iki cevap vermek istedim çünkü ikisi de çok ama çok sevdiğim şarkılar. Bir şarkı söylemek istiyorsam mutlaka ilk aklıma gelenler oluyor. Close to you şarkısının da ideal erkeğimi anlattığını söyleyeyim ve diğerine geçeyim. :)

5. İyi bir zevkin olduğunu kanıtlayan bir şarkı.
Muse - Endlessly ve Il Dıvo'nun şakıları.
Aslında hiçbir konuda iyi veya elit bir zevkim olduğunu düşünmüyorum. Ben adeta bir çöp kutusu gibiyim. Her şeyi dinlerim, izlerim, okurum. Kimsenin de sevip ilgilendiği şeye ıyk demem. Tabi ki kendi içimde neden seçtiklerini anlamasam da o kişiyi tamamen zevksiz addedecek bir tutum sergilemem. Beni iyi hissettirdiği sürece her şeye tamamım. Ama yine de kültürlü görünmek için Il Divo'yu da yazdım. :P

Evet ilk beş soru bitti. Umarım şans verip dinler ve seversiniz şeçtiğim şarkıları. Kendinize çok iyi bakın.
Mutlulukla kalın.

30 Mart 2020 Pazartesi

ATM Error - Film

Merhabalar.
Sizlere çooook uzun zaman önce izlediğim çoook da sevdiğim ama bir türlü bloga yazamadığım bir filmi anlatmaya geldim. Size bir şey itiraf edeyim böyle çoook önceden izleyip sevdiğim o kadar çoook dizi ve film var ki. Başına geçip hepsini yazmak istiyorum her defasında ve yapmadığımda da aklımın bir köşesinde dönüp duruyorlar. Ben ertelemelerin insanı değilim ama neden her şeyi erteliyorum böyle? :( Umarım yakın gelecekte düzelir bu huyum.
Bir de ne keşfettim blog dostları. Bu Thai bataklığı beni yıllar önce yavaş yavaş içine çekmiş de benim haberim yokmuş ya. Yıllardır 'ben Thai dizileri sevmem, konuşmaları kaba.' diye bıdı bıdı yapan ben fark etmeden Thai filmlerine düşmüşüm. :) Neyse efendim bizim gönlümüzde her şeye, herkese yer var. Zamanında yaptığımız cahilce ön üyargının biriymiş bu da deyip geçiyorum. Zira şu an gönderseler giderim Tayland'a öyle merak ediyorum. Tabi 'ŞU' an değil. Koronadan sonra. :D
Evet yazmaya yazmaya çenem düşmüş. Sizi de daha fazla sıkmadan geçelim filmimize.
Filmimizin adı ATM Error. Bir gün bir bankanın atmsi bozulur. Para çeken herkese iki katını veriyordur. Bankada bu olayı çözmesi için müdürlerden Jib isimli kızımıza görev verir. Ancak asıl olay başka. Bu bankada bir kural vardır. Çalışanlar arasında ilişki yaşamak yasaktır. Bizim Jib kızımız da müdür olduğu için dikkatle bu kuralı uygulamaya çalışır. Ama gelin görün ki dışarıdan kurallara harfiyen uyan bu kızımız gönlünü bankada çalışan Sua'ya kaptırmıştı.
Çift gizli gizli ilişkilerini sürdürmeyi başarırlar. Ancak hep diken üstünde yaşarlar. Bir gün Jib dayanamaz ve ayrılmak ister. Ama bunu istemeyen Sua evlenme teklif eder. Çiftimiz evlenmeye karar verir ama artık yeni bir sorun vardır. Kim istifa edecek? İki inatçı keçi istifa etmek istemedikleri için tekrar kavgaya başlarlar. Daha sonra bir anlaşmaya yaparlar. Kim hata veren atmden para çekenleri bulup açığı kapatırsa o çalışmaya devam edecek diğeri istifa edecektir. Bizim şapşal çiftimizde kazanmak için türlü türlü taktiklere girişirler.

Şimdi biraz tatlı anlarına bakalım.




 "Tüm paramı al. Yeter ki kalbimi kırma." :)




27'me geldim bile mi? :D



Bu da atmdeki hatayı ilk keşfeden eleman. Film boyunca bu çocuk ve kız arkadaşı beni güldürüp durdular. Hele bir 'kalp' sahnesi var ki aynını ben de evde yapıyorum ara ara. Ama benim kalbimi vereceğim kimse yok tabii. (;_;)
Anlaşma yaptıkları zaman. Bu arada taktik süper. Aynı mekan, farklı masalar, dip dibe koltuklar. :D








Bu da meşhur kız arkadaş. Ben bu kızın başka yapımlarını da izledim ve nedense çok sevimli geliyor.
Bu da meşhur 'kalp' sahnesi. :D
Taktik yaparken polis olan bankacı mı?




Bizim ikinci çifte gelen tepkiler genelde bu yönde. Acaba ben sevdiğim için bende bir gariplik mi var?
Ama siz aşık değilsiniz, anlayamazsınız.
 Bunu da bırakayım ve sona geçelim.
Baştan son her sahnesinde eğlendiğim bir filmdi. Bu gergin zamanlarda belki sizi de eğlendirebilir. Beynimiz kolay kanıyormuş. Yani yalandan bile olsa gülüp kahkaha atarsak beynimizde mutlu olduğumuzu düşünüp ona göre çalışıyormuş. Ben kendi kendine gülüp duran biri olduğum için bahane olarak da kullanıyor olabilirim tabii. :D Ama olsun her türlü gülmek güzel şey. 
Umarım beğenirsiniz. İzleyeceklere iyi seyirler.
Mutlulukla kalın.

22 Mart 2020 Pazar

Seramik Hamuru İle Takı Yapımı #3

Merhabalar.
Uzun zaman oldu değil mi? Ne zaman bir şeyler yazmayı planlasam sonrasında üşenip bıraktım maalesef. Artık tüm derslerim ve projelerim için bilgisayar başında olduğumdan geri kalan zamanlarda uzak durmak istiyorum kendilerinden. Tabii ne kadar yapabiliyorum meçhul. Hem bilgisayarı bıraksam telefon yapışıyor elime. Çok kötü alışkanlıklar kazandım sormayın. Biraz çeki düzen vermeliyim şu teknolojik alet kullanımına. :D
Herkesin de bildiği gibi tüm dünyaya yayılmış Corona salgını bizim ülkemizde de görüldü ve biz de önlem almak için evde kalıp sosyal yaşantımızı sınırlayarak elimizden geldiğince durumun kötüleşmemesini sağlıyoruz. İnşallah gidişat kontrolden çıkmaz ve en az hasarla atlatırız bu günleri. Özellikle bir hemşire çocuğu olarak annem her işe gittiğinde aklım onda kalıyor. Biz evimizde de ayrı bir odayı karantinaya aldık. Dışarıdan ve hastaneden gelen her şeyi ilk oraya kaldırıyoruz. Üzerimizi değiştirip kıyafetlerimizi orada bırakıp havalandırıyoruz. Siz de bu şekilde uygun bir mekanı ayarlayabilirsiniz. Dilerim kimseye bir şey olmaz. Şimdi takılarımızın nasıl yapıldığına geçelim. Kimsenin evden çıkmadığı bugünlerde sizlere oyanlanmak için fikir verir belki. :)

Diğer seramik işlerim de olduğu gibi bunda da Das seramik hamurunu kullandım. Bu sefer yüzük de yapmak istediğim için eskiyen ya da kullamak istemediğim yüzükleri taban olarak kullandım.
İstediğim şekillerde hamura şekiller verdikten sonra bir gün kurumaya bıraktım.
Burada da elimdeki takı telinden halka yapıp seramik hamuruna yapıştırıp öyle kurumaya bıraktım.
Kuruduktan sonra zımpara kağıdıyla yüzeylerini ve kenarlarını düzelttim.
Kullanmadığım yüzük ve küpe aparatları bunlar.

Ve bunlar da boyanmış ve japon yapıştırıcısı ile yüzüklere yapıştırılmış hali. Ben boyamak için bazılarında oje kullandım. Akrilik ile elde edemeyeceğim renkleri de kullanabildim böylece. Siz de ojelerinizi çok başka yerler de kullanabilirsiniz. Hatta eğer bullet journal falan yapıyorsanız kağıtta bile süpee etkiler yapabiliyor ojeler. (Köpük için özür dilerim. :D Üst yüzeylerini gösterecek başka bir yöntem bulamadım.)
Buradaki desenleri de çok tesadüfi bir şekilde elde ettim ve hoşuma gidince böyle kaldılar. Yuvarlak pembe yüzükte akrilik boyaya bol su ekledim ve baloncuk oluşturan boyayı seramik hamurunun üzerine sürdüm. Kuruduktan sonra böyle bir doku oluştu. Üçgen olanda ise fırçama, akriliğe çok az su katarak, az bir boya aldım. Baskı uygulamadan hafif hafif çizgiler attım. Kenarlarını altın rengine benzer bir oje ile boyadım ve bitti. Diğer altta gördüğünüz ince yüzük ise tamamen tesadüfi bir şekilde desen aldı. Yine elimin durmadığı ve kat kat boya sürdüğüm bir zamanda hamurun orta kısmındaki boyanın kalktığını gördüm bu da mermere benzer bir desen alınca çok da oynamadan düzelttim. Kuruyunca çok hoşuma gitti oluşan desen ve öyle kullanmaya karar verdim.
Şimdi bitmiş çalışmalara bir bakalım. Umarım beğenirsiniz. Fotoğraf çekme konusunda pek iyi değilim ne yazık ki. Bu yüzden görseller basit gözükebilir. Kusura bakmayın lütfen. :)
 Yeni trend "one line".
 "Gülücük."

Bu deseni Youtube'ta Tuğçe Audoire'ın kanalından ilham aldım. Siz de onun videolarına göz atabilirsiniz. Çok eğlenceli videoları var.


Evet benden bu kadar. Umarım beğenmişsinizdir ve evde vakit geçirirken size iyi bir fikir olur. Dilerim hepimiz sağlıklı bir şekilde atlatırız bu süreci. Mümkün olduğunca evimizde kalıp bu hastalığı yaymadan sabırlı olup bekleyelim. Kendinize çok dikkat edin.
Mutlulukla ve sağlıkla kalın.