Neler Hakkında Yazıyorum?

27 Ekim 2019 Pazar

Monster - Film

Merhabalar.
Adana yolculuklarından birinde otobüste izlediğim bir filmle geldim buralara. Filmde Kim Go Eun ve Lee Min Ki oynuyor. Hızlıca yazacağım çünkü pek beğenmediğim bir film oldu.
Konusu şöyle Kim Go Eun kız kardeşi ile yaşayan biraz saf bir genç kızdır. Ailesinden kalan son kişi büyük annesi ölmeden önce kardeşini ona emanet etmiş. Okulu bırakıp her şeyini kardeşini büyütmek için ortaya koymasını öğütlemiştir. Kim Go Eun da bu öğüde sıkı sıkıya bağlanmış ve kardeşini hayatının merkezine koymuştur.
Diğer taraftan da hikayemizde bir iş adamı vardır. Akrabalarından birini çağırır ve ona içi para dolu bir çanta verir. Bu parayı ona şantaj yapan bir çalışanına vermesini karşılığında da cep telefonunu almasını söyler. Akrabası bu parayı kendi borçları için kullanınca kardeşi Lee Min Ki'den bu kızdan telefonu almasını ister. Küçüklüğünden beri tuhaf olan bu çocuk evine gidip kızı öldürür. Kızın küçük kız kardeşini de kaçırıp evine getirir. Ona bir oyun oynayacaklarını söyler. Eğer belli bir süre içinde kaçmayı başarırsa onu serbest bırakacaktır ama kaçamaz ya da başkalarından yardım isterse onlarla beraber kızı öldürecektir. Küçük kız kaçarken yolu Kim Go Eun ve kardeşinin evine çıkar. Onlara sığınır ancak Lee Min Ki onları bulur ve Kim Go Eun'un kız kardeşini öldürür. Her şeyi kardeşi olan bu saf kızımız bu duruma kahrolur ve o katili bulmak ister. Küçük kızı da yanına alarak katili aramaya koyulurlar. Ancak diğer planda iş adamı, onun akrabası ve borçlu olduğu mafya tipli adamlar da hesaplaşma peşindedir.

***Muhtemel Spoi***
Film bol aksiyonluydu ona sözüm yok. Aksiyon sahneleri de iyiydi bence. Hikayenin içinde işlenen kardeşlik ve aile kavramları da çok samimiydi. Ama...
Filmde bu aile kavramını işleyeceğiz diye neden bir seri katil ve saçma sapan mafya olaylarına girişmişlerdi anlamadım. Çünkü çok alakasız sahneler vardı. Bir an gerlim yaşarken bir an komediye kaçan sahnelere geçiyordunuz. Kim Go Eun harika bir oyunculuk çıkarmış ortaya. Onun pek çok yapımını izledim ve çok başarılı buluyorum kendisini. Bu rolde de küçük kızla olan diyalogları çok tatlıydı. Ona bağlanması beni çok etkiledi. Ama bir yandan da karaktere üzüldüm. Çünkü kız kardeşi ölmeden önce onu bırakıp Seul'e gitmek istiyordu büyük ihtimalle bu küçük kız da büyüyünce onu bırakıp gitmek isteyecek. Diğer tarafta Lee Min Ki ile diyalogları olsun isterdim. Bu kadar uzun kaçma kovalama sahnelerindense aileye takıntılı bir katille insanlara hemen bağlanabilecek yapıda bir karakterin çok daha farklı bir ilişki kurabileceklerini düşünüyorum. Demek istediğim kesinlikle kötü çocuk kıza aşık olur saçmalıklarından değil. Çünkü böyle kötü insanlar hiçbir zaman aşk gibi sempati gibi duyguları yaşayamazlar.
Ama dediğim gibi asıl işlenecek konu etrafında çok gereksiz bir koşuşturma var gibi geldi bana izlerken. Sonunda böyle bir şey göreceksem neden Lee Min Ki'nin karakteri bu kadar derinlemesine anlatıldı anlamadım. Psikolojik olarak bambaşka senaryolar oluşturmaya müsait iki karakter varken klasik bir intikam filmi olması bana yeterli gelmedi açıkçası.
Ben absürt derece de farklı olan şeyleri izlemeyi ve okumayı çok severim belki de böyle bir zemin görünce hadi tüm bilinenleri yıkın bambaşka bir toplum inşası yapın tarzında gaza gelmiş de olabilirim.
***Spoi Son***

Kişisel fikrim ortalamanın bile altında bir filmdi. Yanınıza kar kalan harika oyunculuklar sadece başka bir şey yok. Ne bir müzik ne bir 'işte bu sahne harika' diyebileceğiniz bir an. Oyuncuların hayranı olanlar ya da benim gibi meraklılar izleyebilir ama. Benden bu kadar.
Mutlulukla kalın.

14 Ekim 2019 Pazartesi

More Than Blue - Film

Merhabalar.
Bir film yazısı ile buradayım. İlk olarak Renkli Tırtıl blogunda gördüğüm ve 'nasıl yani Tayvan mı, Kore değil mi?' diyerek içeriğe tıkladığım, okuduğumda ise 'aa uyarlama yapmışlar. Jasper mı var hemen izlemeliyim.' diye resmen üzerine atladığım bir film.
Kore versiyonunu bayılarak ve çokça ağlayarak izlemiştim. Kore camiasına ilk girdiğim yıllarda ilk izlediğim filmlerden biriydi bu yüzden benim için hala çok kıymetlidir.
Ben Tayvan versiyonunu Tayvan Drama sitesinden izledim. Size de tavsiye ederim çevirisi çok iyiydi. Oyuncuları da benim çok sevidiğim kişiler. Biri Jasper Liu(K), diğeri ise blogda yazısı olan Ai filminde de oynayan Ivy Chen(Cream).
Konusu şöyle bir gün bir sanatçı dinlediği bir şarkıdan çok etkilenir. Bunu albümüne eklemek ister. Söz yazarı ve bestecisini bulmaya çalışır. Şarkıyı kimin söylediğini sorduğunda ise aldığı cevap eskiden onların şirketinde çalışan ancak şimdi ölmüş olan birine aittir. Bu kişini ismi ise Chang Che Kai(K)'dir. Şarkının söz yazarı ise onun tek yakını Song Yuan Yuan(Cream).
K ve Cream lise zamanlarında tanışmış ve o zamandan beri birbirinden hiç ayrılmamış iki arkadaştır. K'nin babası kanserden ölmüş annesi ise daha fazla yanında kalamayacağını söyleyerek onu terk etmiştir. Okulda herkesten uzakta ömrünü geçirmeye başlayan K, Cream'in onu fark edip yanına gelmesiyle bir arkadaşa sahip olmuş olur. Cream'in ailesi de araba kazasında ölmüştür ve kimseleri olmayan bu iki kişi birlikte yaşamaya karar verirler.
***İleride yazıdan çok resim var. Spoi olabilir o yüzden hızlıca sona atlayabilirsiniz.***
Aralarında başlarda böyle bir yakınlaşma olsa da ikisi de arkadaşlıklarına zarar vermemek için bir türlü ilişkilerine isim koyamazlar. Birbirlerine hem anne, hem baba, hem arkadaş, hem de sevgili gibi olurlar.

Her şeyi beraber keyifle yapacak birinin olması harika olurdu.
Burası çok dokunaklı.








"Evlilik mi?"




İzleyen herkesin izini parçalayan o an.

Kore versiyonunda kız adam hastayken yanına gidiyor muydu hatırlamıyorum açıkçası. Çok uzun zaman oldu izleyeli ama burası çok duygusaldı.







Bu sefer nedense yazacak bir şey bulamıyorum. Film çok güzeldi. Repliklerden sahnelere kadar Kore versiyonu ile aynıydı. Sadece Kore versiyonu daha eski Tayvan versiyonu günümüzde geçiyor. Çok sıcak çok acı çok aşk dolu bir filmdi. İzlemeyi düşünenler peçetelerini alıp başına geçsinler.
Mutlulukla kalın.