Neler Hakkında Yazıyorum?

12 Şubat 2019 Salı

İstiridye'deki Sorular - Mim

Merhabalar.
Eşleştirme mimi etkinliğinde eşleştiğim ve bu sayede o güzel sayfasını tanıma fırsatı bulduğum İstiridye Avcısı'dan gelen mimle karşınızdayım. Beni mimlediği için kendisine çok teşekkür ederim. Bana yönelttiği bir önceki sorular zor olmakla beraber benim üzerinde düşünmeyi en çok sevdiğim soru tiplerindedi. Bunlar da öyleler. Ben mim adını biraz inisiyatif kullanarak değiştirdim. Umarım rahatsız olmaz.
Şimdi isterseniz soruları cevaplamaya geçelim.

Negatif olayları pozitif açılımlarla yorumlayıp olumlama yapmayı sever misiniz ? Evetse neden, hayırsa neden ? 
Evet. Öncelikle benim arkadaşlar arasında adım Pollyanna'dır. Çevremde kötü bir durum olduğunda iyi yanlarını sıralayıp moral vermeye çalışırım hep sanırım ondan. Ama tabi ki pembe gözlüklerle gezen biri de değilim. Sadece bir sıkıntıdan sonra ona üzülmek yerine çözüm aramanın ya da onu kabullenip ileriye bakmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum. Derdi veren dermanını da verir derler. Hayatımda ya da sevdiklerimin hayatında kontrol edilemeyen ya da doğrudan bizimle bağlantılı olmayan çok olay oldu. Ama onlara üzülüp, nefretle dolmak yerine 'hayırlısı' demek biraz olsun devam etmemi sağlıyor. Öyle anlar var ki 'hayırlısı' kelimesinden bile nefret edebiliyorsunuz ama hayat böyle insanı çaresiz bırakabiliyor bazen. Mutlu olmak için bazen insanın çabalaması gerekir.

İnsanları sınıflandırma eğilimi hakkında neler düşünürsünüz?
Belki de buna en karşı olan kişilerden biriyimdir. Çok yüzelsel bir şey en başta. Sadece kılık, kıyafetine göre ya da elindeki bir kitaba göre kişilere etiket veriyoruz. Bir şeyden bahsederken hep genelleme yapıyoruz. Oradaki ince hesabı bilmiyoruz. Oysa insan aynı anda her şey olabilir. 'Doğru tek midir?', 'Mutlak doğru var mıdır?' gibi felsefik sorulara girmeyeceğim ama bu dünyada önemli olan bir şey varsa o da iyi insan olmaktır. Geri kalan dil, din, ırk, renk, siyasi görüş, sosyo-ekonomik durum hepsi fasa fiso.

Sizce herkes birbirine benzeseydi nasıl bir dünyada yaşardık ?
Kesinlikle sıkıcı bir dünyada. En başta fikirler ve o fikirlerden doğan sanat olmazdı. Eleştiri, yaratıcılık, sohbet... Hiçbiri.
Ben bazen şey derim 'İnsan kavga edecek birini bile arıyor' diye. İşte tartışacak biri bile olmazdı. Gelişemezdik bence.

Doğum ve ölüm hakkındaki düşünceleriniz nelerdir ?
Tırırınım.... Ah geldi o soru. Önceki mimde beni bayağı sıkıntıya sokmuştu. :)
Aynı cevabı veriyorum yine ama. Doğum bir mucize ve umut demek. Ayrıtılı okumak isteyenleri diğer mime davet ediyorum.
Ölüm ise bu kötülük dolu dünyada bir kurtuluş. En azından burada ödüllendirilen kötüler diğer tarafta ceza çekebilirler.

Karakterinizi bir hayvana benzetecek olsanız ne olurdunuz ? Neden ?
Gönül ister ki bir koala, panda olayım. Tüm gün yatıp durayım ama nerede...
Ben sanırım kedi olurdum. Hem çok sevdiğim için hem de onlar gibi sevmelere gelemiyorum. Arada sinirime giden şeyler olunca da kardeşlerime az cırlamıyorum yani. Bu yüzden kedi.

Bir  yazarla (Ölmüş ya da yaşayan olabilir) bir hafta sonu geçirme hakkınız olsa kiminle olmak isterdiniz ?
Uuuu belki de en zor soru bu bana göre. Öyle bayıldığım bir favori yazarım yok ama kitaplarıma göz gezdirirsem eğer Jane Austen ya da Virginia Woolf olabilir. Sylvia Plath de olsa... Karar veremedim.

Yaşamınız bir sinema filmi haline gelse, ismi ne olurdu ? Neden ? 
O kadar aynı bir hayatım var ki. Baştan sona ders çalışmakla geçti desem yeridir. Hep eğitimimle ilgili didindim durdum. Arada hayaller kursam da iş icraata gelince hep mantık ağır bastı. Hiç, bir çılgınlık yapayım demedim hayatım boyunca. Zaten düşününce ben o kadar yoğun hissedemiyorum o sözde 'çılgınlık' olan duyguları.
Şimdi eski yazdıklarıma baktım da adını 'Sessiz Saatler' koyduğum bir hikayem varmış ismi hoşuma gitti, o olsun. Zaten sessizliği seven biriyim. Ve de en gürültülü yerlerde bile zihnimin sessizliğine sığınıp kendimle kalabiliyorum.

Eveeet, sorular bitti. Şu sıralar meşgulüm biraz. O yüzden istediğim kadar odaklanamadım ama çabucak cevaplayayım istedim. Tekrar bu güzel mim için İstiridye Avcısı'na teşekkür ederim. İsteyen herkesi de mimi yapmaya davet ediyorum.
Mutlulukla kalın.

9 yorum:

  1. harika mim olmus
    Sınıfla sorusu en zor soru gibi
    AMA harika cevaplar

    YanıtlaSil
  2. sizi yeni keşfettim ve izlemeye aldım :) sizi de bloguma bekliyorum :))

    YanıtlaSil
  3. Ah kıyamam şu doğumla ölüm sorusu imtihanın oldu valla önceki mimden bu yana dimi canoo :))) Ama ben bu günkü cevabını daha çok beğendim haberin olsun :) İnsan ayrımcılığı kanayan yaramız. Bence senin gibi tatliş gençlerin bilinçli oluşu ümit verici. Bu soruyu biraz da bu nedenle özellikle mime eklemiştim. Çok teşekkür ederim minnak pandacık ya da kedicik mi demeliydim :))) Dilerim "Sessiz saatler" ismi gibi huzur içinde akar gider. Sevgiler canımcım :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cok tesekkur ederim bu icten yorum icin. :) Bir onceki mimde daha açık yazmam gerektigini fark ettim aslinda. İyi oldu yani. Yazim seklimi gelistirmeliyim. Umarim gelecek daha aydinlik ve sevgi dolu bir yer olur. İnsanlarin kucaklasmasi hic zor degil aslinda. Ben de simdiden kardeslerime ve etkilesimde oldugum her cocuga ayni dusunceleri aktarmaya calisiyorum. Pes etmek yok. Daha guzel bir Dünya olusturacagiz. :D

      Sil
  4. sessiz polyanna kedisiiiiii :)

    YanıtlaSil
  5. İstiridye avcısının mim sorularına çok güzel cevaplar vermişsiniz. Keyifle okudum bugün bende paylaşım yaptım beklerim :)...Selam ve Dua ile...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler. Hemen okuyorum o zaman. :)

      Sil