Neler Hakkında Yazıyorum?

2 Mart 2022 Çarşamba

Man In Love - Film

Merhabalar.
Dün benim için duygusal açıdan zor bir gündü. Birkaç şeyden dolayı içimde engelleyemediğim bir acı, gözlerimde her an akmaya hazır yaşlar vardı. Bazen sessizce akıp gitseler de hemen kendimi engellemeye çalışıyordum. Bu aralar nedensiz ağlama seanslarım bitmiyor çünkü. Artık sadece acı çektiğim için ağlamak istemiyorum. Çünkü böyle kendimi bıraktığımda hiçbir zaman psikolojimi toparlayamacak gibi hissediyorum. Neyse işte bu ruh halinde olduğum için biraz üzücü bir şeyler izlemek ve kendime ağlayacak bir neden sunmak isteyerek, bir de filmi çok merak ettiğim için, Man In Love filmini izledim. Her anlamda beni kendine hayran bırakan bir film olduğu için de ertelemeden gelip buraya yazmak istedim. Hadi şimdi filmden konuşalım.
Daha önceleri bloğa Dear Ex adlı bir filmi daha yazmıştım. İşte bu filmdeki başrolümüz, Dear Ex filminde de oynamış. Bu bilgiyi filmi ziledikten sonra fark ettim. Çünkü iki karakter de öyle farklı ki birbirinden asla aklıma bile gelmedi izlerken aynı kişi olabilecekleri. Roy CHiu'ya orada zaten hayran kalmıştım bu filmle aşık oldum resmen. Böyle yetenekli oyuncuları izlemeyi çok seviyorum.

Filmin konusundan bahsedelim biraz da. A-Cheng bir tefecinin yanında çalışıyordur. Yüzünde yara izi, serseri hareketleri, olur olmadık yerlerde yaptığı çılgınlıklar ile nevi şahsına münhasır diyebileceğimiz biridir.




Bir gün hasta bir adamdan borç tahsil etmek için hastaneye gider ve orada adamın kızı ile karşılaşır.


İlk görüşte kadına aşık olmuştur. Onunla görüşebilmek için borcu bahane ederek sürekli karşısına çıkar. Hao Ting peşindeki bu adamdan hem korkar hem rahatsız olur. Her defasından borcu ödemek için ona sunduğu yollar, iş yerinde bile rahatsız edilmesi, şikayet edince polisin bile bu adamı tanıyıp onu ciddiye almaması ile çıkmaza girmiştir.

Hastane masrafları, biriken faturalar, babasının önceki borçları derken iyice dibe batmıştı. Borç istediği akrabaları bile ona sırt çevirince A-Cheng'in son teklifini kabul etmeye karar verir. A-Cheng ile Hao Ting belli bir süre sevgili olacaktır. Ve randevuya çıktıkları her sefer için borcun bir miktarı silinecektir.


Köşeye sıkışan Hao Ting el mecbur bu adama katlanmaya çalışır. Ama gittikçe dışarıdan tehlikeli ve değişik görünene bu adamın iyi yanlarını görmeye başlayacaktır. 
***Spoiler***
Bundan sonrası film hakkında spoilerlı yorumlarımla dolu olacak. :D)
A-Cheng gerçekten benim çok sevdiğim bir karakter oldu. Öncelikle çok gerçekçiydi. Karakterin bazı hareketlerini hayranlıkla izledim. Oyunculuk öyle başarılıydı ki.  Daha sonra aşık halleri var bir de. O ilk görüşte aşık olma hissi ekrandan çıkıp sizi içine çekiyor bence. Böyle ilk anda pata küte düşen karakterlere bayılıyorum. Şöyle durup düşünce de kurgularda en sevdiklerim hep o karakterler oluyor. 





Bu sahnede A-Cheng, Hao Ting ile bir dükkan açmayı planlıyor. Hao Ting uzun zamandır bunu hayal ediyormuş ve tüm araştırmalarını yapmış. Belli bir birikimleri var ve artık dükkanı tutmaya karar veriyorlar. A-Cheng 'dükkan açıldıktan üç ay sonra düzeni oturtup kar etmeye başlarız değil mi' diyor. Hao Ting de onu onaylıyor. Daha sonra A-Cheng 'o zaman 6 daha geçince nikah kıyalım' diyor. "Hem babanın ölüm yıl dönümü. Onu ziyarete gittiğimizde ona kızıyla ilgilenen biri olduğunu söylemek istiyorum." Bu sahnedeki diyaloglar daha sonra A-Cheng ve Hao Ting hastanedeyken de duyuluyor. O zaman bu konuşmanın üzerinden dedikleri kadar zaman geçmiş ama planladıklarından bambaşka yerdeler. Bunu düşündükçe hala içim sızlıyor. Hao Ting'in babasına kızıyla ilgilendiğini söylemek istiyordu. Ama şimdi o da onu bırakıp gidiyor. Belki her şey yolunda gitse o gün onların düğün günü olacaktı. Bunları düşündükçe geride kalan ve şu ana kadar acı çekmiş olan Hao Ting'e çok üzülüyorum.
Bu sahnede Hao Ting'in babasının cenaze sahnesi. Kimse gelmezken bir anda A-Cheng'in arkadaşları ve daha önce yardımının dokunduğu kişiler geliyorlar cenaze yerine. Kocaman bir tören düzenleniyor. Herkes Hao Ting'e A-Cheng'in evli olduğunu bilmiyorduk duyunca hemen geldik diyor. Beraber babasını son yolculuğuna uğurluyorlar. İşte Hao Ting önceden de düşüncelerinin değişmeye başladığı adamı tam manasıyla görüyor. Kendini ona açıyor. Sevgisini kabul ediyor, karşılık veriyor. Hao Ting sessiz ve soğuk kanlı bir karakter. Ama A-Cheng ile yakınlaştıkça duvarlarını indirip hem A-Cheng'e hem çevresindekilere hem de ekran başındaki bizlere başka bir yönünü gösteriyor.


A-Cheng'in babasıyla olan sahneler de içimi parçaladı. Hele ki Hao Ting'in babasının cenazesinden sonra kendi babasının yanına gidip ona vitaminlerle dolu bir poşet götürüyor ya. O sahne çok güzel. Çevresindekiler ne güzel hayırlı bir evladın var derken o babasına poşeti verdikten sonra öndeki arabanın içindekilerle takışıyor. Çok acayip biri gerçekten. Eskiden beri kavgalara bulaşmaktan geri durmamış biri olmuş ama bir yanı da çok yufka yürekli. Zorunda kalmasa asla tefecilik işlerine bulaşmayacak ama birilerine çatmaktan da geri durmayacak biri. Hayatın başka yollar sunmadığı kişileri izlemek daha da acı.

Filmde ne zaman bir şeye sevinsem, mutlu mutlu izleyip gülmeye başlasam bir sonraki sahnede beni şoka uğratacak bir olumsuzluk yaşanıyordu. Filmin geneli bu denge üzerine ilerliyordu. O yüzden böyle birkaç sahneden sonra rahat rahat mutluluğumu da yaşayamadım. 



Başroller gerçek hayatta da evlenmişler geçe yıl. Bu sahnelerdeki bakışları görünce hiç şaşırtmıyor. :)


A-Cheng kardeşinin berberindeki adını bilmediğim o renkli dönen şeyi her defasında çalıştırmaya çalışıyor. Başlarda bu hoş bir etki katsa da film ilerledikçe o şey dönmedikçe sanki A-Cheng'in işleri de yolunda gitmiyormuş gibi geliyor. Ve sonda A-Cheng'den gelen paketle öyle kötü oluyorsunuz ki. Bundan sonra ne zaman bu şeylerden görsem içim burkulacak eminim. 

Ona sevdiği yemekten yapıyor Hao Ting. Çok uzun sürdü diyor. Bu replik beni ayrıca yaralamıştı izlerken.


Filmde beni hüngür hüngür ağlatan kısım A-Cheng'in cenazesine daha önce borç almak gittiği kişileri geldiğini gördüğüm zamandı. O an öyle kötü hissettim ki. Deli gibi ağlamaya başladım. Dışarıda nasıl gözükürse gözüksün birilerinin minnetini kazanmış. Kimse onu yalnız bırakmamış. Tapınaktaki adamın yeni ameliyat olmuş oğlu bile gelmişti. Dağıttı bu sahne beni gerçekten. 







***Spoiler Son***
Böyle tatlı bir resimle veda edeyim. Man In Love gerçekten çok sevdiğim bir film oldu. Kore filminde uyarlandığını görünce Kore versiyonunu da izlemeye karar verdim. Eminim o da çok güzeldir. Sizler de dram dolu romantik filmleri seviyorsanız izlemenizi tavsiye ederim. Film Netflix'te mevcut. Şimdiden iyi seyirler.
Mutlulukla kalın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder