Denk geldiğimiz bir suçlamayı üzerimize alınıp kırılıyoruz.
Düşüncelerimiz bir başkası tarafından küçümsenince kabuğumuza çekiliyoruz.
Biraz zorlayıp yine takdir edilmeyince yoruluyoruz.
Sanki her yeni günle tepemizdeki hortum büyüyor ve bizden daha çok şeyi içine çekiyor.
Eksiliyoruz parça parça.
Canımız acıyor.
Bitmesini istemeye bile cesaret edemiyoruz bazen. Baş ağrılarımız yine kuruluyor hayatımızın ortasına.
Herkes acısını yazıyor her yere. Onlara bile inanmaz oluyoruz gün geliyor.
Kalabalığı yadırgıyoruz yine de yalnız kalmak istemiyoruz.
Gözyaşlarımızı tutmaktan en olmadık yerlerde kaçıp gidiyor onlar da.
'Nasıl yaşıyoruz? Neden yaşıyoruz?' Bu sorularla ömrümüzü tüketip yine cevapsız gözlerimizi kapıyoruz.
Huzursuz, mutsuz hayatımızı her gün artırarak yaşamaya çalışıyoruz.
Büyümek diyoruz adına, her hatırladığımızda küçülmek isteyerek.
Geleceği dört gözle beklerken geçmişi özleyen bana... Yaşadığımı hissetmek için kendime öncesinden birkaç anı... En güzel hatıralar şu an içimden geçen duygulardır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
Merhabalar. Bugün sizlere en en en sevdiğim Tayland dizisini anlatacağım. Ama öncesinde bir not geçeyim bu dizi BL türünde eğer bu tarz kon...
-
Merhabalar. Bugün sizlere Kore dizisi izleme serüvenim boyunca izlediğim mini dizilerden bahsedeceğim. Kore dizileri zaten kısa ama bu mi...
-
Merhabalar. Her ne kadar farklı konularda yazmaya çalışsam da elimi dizi-filmlerden çekemiyorum bu aralar. Yine bir j-drama ile huzurunuzda...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder