Neler Hakkında Yazıyorum?

16 Mart 2023 Perşembe

BCP Mart * Kadın Yazarlar Ve Polisiye

Merhabalar.

Blogları canlandırma projesine devam ediyoruz. Mart ayının konusu kadın yazarlar ve polisiye. Bu sefer biraz erken yazıyorum. Hazır aklımda bir şey varken ve zamanım da varken yazayım dedim. Ben polisiye teması için bir süredir merak ettiğim Kuzuların Sessizliği filmini seçtim. İmdb'de puanı çok yüksek olan filmler, hep izlemem gereken, izlemediğim için çok şey kaçırıyormuşum gibi düşündüren bir yerdeler benim için. Ama çoğu da eski olunca pek sıra gelmiyor açıkçası.

Neyse gelelim filme. Ben gerçek suç olaylarını dinlemeyi seven biriyim. Özellikle seri katillerin psikolojileri çok ilginç olduğu için bununla ilgili çok yayın tükettim. Birazcık Amerika'nın olayları hikayeleştirmesiyle de -bence- bu tarz içerikler sıkça yapılıyor. Yine bu türden bir podcastte bu filmden bahsediliyordu. Konuşmacılar sevdiklerini söyleyince de izleyeyim dedim. Ama gerçekten çok sıkıldım. Belki o zaman için başarılı ve farklı bir iş olabilir ama ben sevemedim. Çok tahmin edilebilir bir senaryoya, teatral oyunculuklara (bunu demek asla haddim değil belki ama sevemedim işte), başı sonu kopuk gelen noktalara sahip bir filmdi. Olayları ve nelerden esinlenildiğini bilmesem karakterlerin çoğu davranışını bir sebebe bağlayamazdım bile bence. Sadece polisin eski anılara gittiği sahneleri çok sevdim. Sahne geçişleri harikaydı. Devam filmleri de varmış ama izlemem sanırım. Hala nasıl bu kadar çok puan aldı anlayamıyorum da. Zamanında aldığı ödülleri sonuna kadar hak ediyordur ona sözüm yok. Çünkü o zamanın şartlarına göre değerlendiriliyor. Ama şimdi üzerine başka bir sürü benzer ve bence daha gerçekçi hikaye gelmişken en azından bu kadar yüksek puanlı olmazdı diye düşünüyorum. Bu tamamen benim cahilliğimden de olabilir. Eğer bilmediğim bir nokta varsa aydınlatın beni. Ya da sadece benim kişisel zevklerimle uyuşmadığı için de olabilir bilemiyorum. Ama düşüncelerim bu şekilde.

Kadın yazarlar konusu için de son zamanlarda okuduğum bir kitap var. Benim şu an ki okuma hızıma göre Mart bitene kadar bitmeyebilir o yüzden ilk 100 sayfanın verdiği hislerle yazıyorum bunları. Gerçekten ilginç ve hoş bir kitap. 

Kitabın adı Müzik ve Sessizlik. Danimarka'ya kralın emrinde çalışmaya giden bir müzisyenin hikayesini anlatıyor. Yorumlardan gördüğüm kadarıyla insanların sıkça sahaflarda denk gelip beklentisiz okumaya başlayıp sevdikleri bir kitap olmuş. Sahafta sıfır beklentiyle alma kısmı benim için de geçerli. Sevmek kısmını da zaman gösterecek. Şu ana kadar merakla dolu bir hoşlantıyla okuyorum denebilir. Ama çok karakter var. Bir not defteri alıp notlar alsam iyi olacak. 

Böyle işte Mart ayı da böyle geçti, geçiyor. Daha yazsam çok fazla serzeniş, öfke, iç sıkıntısı, korku çıkacak kelimelerimden ama elim de varmıyor bir şekilde. Neyse yazma çubuğu kıpırdanıp duruyor. Beynim karma karışık. Durgun sulara kavuşunca bol bol yazarım. Mutlu mutlu şeylerden bahsederiz.

O zaman bir kez daha...

Mutlulukla kalın.

16 yorum:

  1. Bu filmi çok duydum ama izlemedim ben de. Korku sevsem de psikopat katil konusunu sevmiyorum, nedense itici geliyor, katillerin deha gibi gösterilmeye çalışılması. İyi örnekler bu kadar dikkat çekmezken hep kötü örnekler gözümüze sokuluyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ben de bundan rahatsız oluyorum son zamanlarda. İyiler daha çok diyorum hep kendime. Ama bir tane bile kötü insanı umutsuzluğa itebiliyor. İyilik de kötülük de çevesinde genişleyerek ilerleyen şeyler o yüzden özendirilmesi gereken şeyleri iyi seçmeliyiz.

      Sil
  2. kitabı ben de duymadım ve şimdiden merak ettim, alıp okuycam, saol :) bu film efsane tabiiii :) hannibal dizisi de var :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Diziyi biliyorum. Biraz izlemiştim de zamanında ama finalleyemedim. Çok severim Hannibal'ı canlandıran oyuncuyu hatta. Kitap gerçekten güzel. Ben not alarak izliyorum o kadar çok detayı var ki. Tavsiye ederim bence sen seversin.

      Sil
  3. Ben de seriyi geçen sene izledim. Yapıldığı döneme göre iyiydi. Sevdim filmleri. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim beklentim yüksekti sanırım. Biraz hayal kırıklığı oldu. Ama anlayabiliyorum tabi eski filmleri düşünce aralarından sıyrılıyor. Devamını izlemem muhtemelen. Benim tarzım değilmiş. Siz sevdiyseniz ne mutlu. :)

      Sil
  4. Kuzularin sessizligi kült filmlerden ama bu tarz filmleri kendi zamanina gore degerlendirmek sart yoksa dediginiz gibi gunumuz beklentilerinin altini doldurmalari zor oluyor. Suyun hep degil ama arada sırada dalgalanmasi iyidir umarim tez zamanda sular durulur da daha sık yazabilirsiniz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kult filmler bu yuzden ben de cekince uyandiriyor. Uzerine konularak yapilan filmleri izlemisken eski filmler pek hosuma gitmiyor. Oncesinde bir bilinmezlikte ve yuksek bir konumdayken bir anda hayal kirikligi oluveriyor. Yine de kiymetleri buyuk tabi. Tesekkurler yorum icin.

      Sil
    2. Yorumum adsız seklinde çıkmış, ben deniz ayrica yazayim dedim :)

      Sil
    3. Evet ben de fark ettim. Yorumlar sorunlu ya nedense. Spame dusuyor bazen de. Duzelir umarim. Tesekkurler yorumunuz icin. :)

      Sil
  5. kuzuların sessizliğini küçükken ailem izlerken izlemiştim biraz tek hatırladığım birinin birisi tarafından yenildiği sahne sonrasına bakamamıştım korkmuştum hannibal dizisini severim ama bu filmi tekrar izlemedim belki bir ara izlerim katillerin psikolojilerini incelemeyi ben de severim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Diziyi ben de biliyorum. Editlerine denk geliyorum sıkça ve çok hoşuma gidiyor. Ama film benlik değilmiş.

      Sil
  6. Kuzuların sessizliği yıllar önce etkilenerek izlediğim bir film. Oyuncular çok başarılıydı ancak şiddet içeren filmleri izlerken huzursuz oluyorum. Sinema salonunda izlemek filmleri çok daha gerçekçi kılıyor tabii.
    Kitabı okumadım. İnsanın ruh hali her şeye yansıyor gerçekten.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben filmlerde, kitaplarda en uc insan davranislarini gormeyi seviyorum. Gercek hayatta karsilasmak istemedigim seyleri izlemeyi o rahatsizlik hissini seviyorum. Kitabi tavsiye ederim. Karsiniza cikarsa bir yerlerde. Ruh hali en guzel anlari bile baltaliyabiliyor. Beden sagligi kadar onemli. Dilerim hepimiz bu zor gunleri atlatir huzurlu, mutlu gunlere kavusuruz.

      Sil
  7. Kuzuların sessizliği yapıldığı dönem büyük sansasyona vesile olmuştu ondan sonra benzer onlarca hikaye türetildi. Zamanında orijinal olan günümüz için vasat hale geldi beğenmemen normal bence. Antony Hopkins beylerin sırf bu performans için seri katillerin dosyalarını okuyup hapiste ziyaretlerine gitmiş ve hatta mahkemede gözlem yapmış.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bircok yerde benzer seyler yaziyor. Jenerasyon olarak yetisemeyince sonradan bircok isi begenemiyorum. Ama bu kadar yuksek puanli filmleri izlememis olunca da eksik hissediyorum. Boyle bir dongu. :)

      Sil