Uzun zaman sonra yeniden bloğa yazı giriyorum. Bir dönem biliyorsanız yetersizlik duygusu, tezin sorumluluğunun korona dönemine denk gelmesi, çevrenin (ailem ve beni seven arkadaşlarım hariç) negatif söylemleri beni çok yormuştu. Ben de o halde yazı yazmaya bile dermanım olmadığı için bloğu bıraktım. Bana kalsa her şeyi de bırakırdım ya bu sağlıklı bir karar değildi ve çevremdeki herkes de böyle söylüyordu. Bu dönem arayış içindeydim. Biri beni alsın bir köşeye koysun, bu işin, bu tezin, bu hayatın desin istiyordum. Bilgiler beynime hızlıca girsin, koronanın getirdiği odak sorunum kalksın, tam motive olup başlamışken küçük kardeşimin 'abla bunu yapamadım' diye gelişleri ile bölünmeyeyim istiyordum. Ama hiçbirinin olması şu an için imkansız. Sonra geçmişe geri dönmeyi de çok istedim. Belki 10 yıl önceye, belki bir yıl. Ama döneyim istedim. O da imkansız. Sonra bu arayış halinde herkesi sapık gibi aradım. :D Çok kişinin benden başı ağrıdı yani. Herkes bir sürü şey söyledi tabii. Benim yıllardır bitmeyen dakikalarım bitti. Her duyduğumla başka bir karar verdim. Kafam kazan gibi, kararsız, umutsuz, ben ne yapıyorum, ne için uğraşıyorum, böyle olacaksa neden okudum. Ben ve benim gibi pek çok kişi gibi benzer şeyleri düşündüm durdum. Tabii bu arada kendine kızma had safhada. Çünkü yaptığım her şeyi ben seçtim. Ailem tavsiye verse de dinlemedim. Bazı şansları yakalayınca adım atmaktan korktum. Neyse geçmiş zaman şimdi tüm bu olanlar için bile iyi ki dediğim şeyler var hayatımda. O yüzden tecrübe olarak görüyorum. Ve kiminle konuşsam keşkeleri olduğunu fark ettim. Herkes keşke diyor. İşi olan, olmayan, yüksek yapan, yapmayan, ben, ailem, arkadaşlarım... Herkesin bir keşkesi var bu hayatta. Ne ilginç. Keşke böyle olmasa. Bakın yine bir keşke. Bugün psikoloğa gittim ilk defa. Bana kendi kararlarını kendin vermemişsin dedi. Oysa ben kendim verdim diye düşünürdüm. Kendini suçlama dedi. Kendini keşfetmeye yeni başlamışsın dedi. Bu ülkemiz için normal bir yaşmış. Hiçbir şeye geç kalmamışım. Bir sonraki seyansımızda ona birilerinin bana söylediği ve aklımdan çıkmayan birkaç şeyi anlatacağım unutmazsam bakalım ne diyecek. İşte ben de durumlar böyle. İleride ne olur bilmem. Kararsızlık en kötüsü bir tek onu biliyorum. Şimdi ki aklım olsa dediğimiz çok zaman oluyordur hepimizin eminim. Ama bir arkadaşım -o da keşke diyor- yine aynı seçimleri yapardık diyor. Bazı şeyler bizden bağımsız. Ya da bize bağlı ama bir noktaya kadar. Ben hem herkes adına hem de kendi adıma mutlu ve sağlıklı bir ömür diliyorum. Bundan sonrası için keşkemiz olmasın, tabii mümkünse.
Blogla ilgilenir miyim bu süre bilmiyorum. Kafam dolu, işim çok, yorgunum da biraz. Ama mutlu olmak için kaçıp geleceğim yerlerden biri de burası olacak. :D İyi ki dediğim, hayatımda gurur duyduğum adımlarımdan biri de bu bloğu açmak. Dilerim ileri de nicesi olur. :D
Mutlulukla kalın.
Kimbilir kaç kişi, bende dahil, kendi kararı diye başkalarının karar verdiklerini yaşıyor.
YanıtlaSilGüzel bir tespit aslında.
Ben boyle dusunmemistim hic ama oyle oldugunu soyleyince ve su an oldugum duruma disaridan bakinca anladim.
SilKeşkeler de oluyor, memnuniyetler de oluyor. Kaçamıyorsun. O yüzden yaşa gitsin:) Daha gençsin ve bir çok şeyin farkına erkenden varmışsın. Demek ki bundan sonrası daha güzel olacak.Umutsuzluk yok. Sevgiler...
YanıtlaSilCok tesekkur ederim. Evet umutsuz olmak daha beter cekiyor insani icine. Insallah her sey herkes icin cok guzel olur. :)
SilGüzel bir iç dökme olmuş sanki. :)) Her şeyin geçeceğini umalım. Benim de yapmam gereken çok ama yapmıyorum, içimden bir şey gelmiyor. Bazı şeylerin ne kadar uğraşsam da olmayacağını kabullendim sanırım. O yüzden artık huzurla nefes almak da yetiyor. :)
YanıtlaSilTesekkurler yorumunuz icin. Bu donem herkes oyle. Hakkimizda hayirlisi. Hic beklemedigimiz anlarda aciliyor kapilar. Insallah bizlere de oyle olur. :)
SilCok tesekkur ederim. Blog benim zorunlulugum degil aksine terapim. Cok seviyorum yazmayi. Ben de icine girdigim yoldan baskasini yapamasam da su an. Adim adim ilerliyorum. Bakalim neler olacak gelecekte. Zaten mutlaka yazarim. Ben de seni okumayi cok seviyorum. Bu aralar kafam dolu oldugundan ugrayamasam da kimseye. Ileri de ziyaret edecegimi umuyorum. :)
YanıtlaSilAslında dediğiniz gibi birçoğumuz kendi kararlarımmız diye toplumun veya çevremizin bize dayattığını seçiyoruz. Keşke kelimesini sevmiyorum artık ben. Çok kullanıyorum ben de... Ama fark ettim ki keşke dedikçe geçmişin hatalarından kurtulamıyoum, ileride keşke dememek için uğraşmaya çalışıyorum şu an için. Tabi bu mümkünse, o da ayrı bir konu :/
YanıtlaSilBen de öyle. Çalışmadığım zamanların keşkesi, daha gerçekçi düşünmediğim zamanların keşkesi. Böyle gidiyor. Karar veremeyip kendi kendimi yediğim zamanların keşkesi. İnsanlar hep bir keşke diyor malesef.
SilMerhaba blogunuzu yeni keşfettim. Çok hoş bir blog. Benimkini de ziyaret etmek isterseniz,
YanıtlaSilDuygublog16.blogspot.com
Teşekkürler hoş geldiniz. :)
SilSelam uzun zamandır yoktum yeni bir blogla geri döndüm sizi takipteyim. Rica etsem sizde bloguma bi göz atıp takip eder misiniz ? :)
YanıtlaSilKeşkeler de oluyor, memnuniyetler de oluyor
YanıtlaSilÖyle tabii. Hayat çok yönlü biz de her yönünü görmek zorundayız malesef.
Sil