Merhabalar.
Geçen ay konuya uygun bir şeyler bulmakta çok zorlandım. Yeni bir şeyler ararken de fark ettim ki ben tıpla alakalı konularla hiç ilgili değilim. O yüzden bu türde bir dizi izlemek beni çok yoracaktı. Eski izlediklerimden de yazmak istemedim. O yüzden bir kereden bir şey olmaz deyip atladım. Aslında böyle düşündüğümde içimde beni suçlayan ve bir kere yapan hep yapar diye azarlayan bir taraf da var ama ben bu içimdeki çatışmalarla mücadele ederek yaşıyorum zaten. Merak ediyorum bir gün zihnim berrak bir su gibi kıpırtısız ve dingin kalabilecek mi? Neyse benim saçma hallerimi bırakalım da güzel bir şeylerden bahsedelim.
Bu ayın konusu 1900'lü yıllar, nostalji, siyah beyaz. Siz de etkinlik ile ilgileniyorsanız buradan bilgilere ulaşabilirsiniz. Gelelim benim seçtiklerime. Ben iki film seçtim. Bunlardan birini önceleri bloğa da yazmıştım ama o kadar seviyorum ki böyle bir tema varken aklıma gelince bir kere de burada yazayım dedim. Tekrar tekrar izlediğim, yakın zamanda radyo tiyatrosunu bulup dinlediğim bir kurgu. Benim kişisel zevklerime tamamen uyan bir işlenişi var. Lafı daha fazla uzatmadan, ilk filmimiz Kırık Bir Aşk Hikayesi. Blogdaki yazımı da buraya bırakayım belki ayrıntılı düşüncelerimi okumak isteyen olur. Bu filmden bir repliği her yerde görme ihtimaliniz var aslında.
+Evliliğe karşı mısın ?
-Hayır, birbirini sevmeyen karı kocalara karşıyım. Mutsuz çocuklara, sevgisiz evlere karşıyım.
Ben de ilk başta bu repliğin sahibi filmi merak ederek izlemiştim daha sonra bunun gibi sevdiğim bir sürü replik oldu. Karakterlerin günlük hayat içindeki gerçeklikleri bana bu filmi sevdiren en önemli şeylerden biri oldu. Konusundan da kısaca bahsedersem. Bir gün bir kasabaya Aysel isimli bir öğretmen tayin olur. Geldiği sıralarda kasabanın önemli ailelerinin çocuklarının nişanı vardır ve ona davet edilir. Fuat babasının vefatıyla işleri devralır. Ancak bir türlü toparlayamayınca aile dostlarından ona ortaklık teklifi gelir. Bunun sonucu olarak da kızı Belgin'le nişanlanacaktır. Fuat yaşadığı yerde kendini sıkışmış hisseden bir gençtir. Yeni gelen Aysel ile birbirlerinden etkilenirler. Ancak konumları gereği bir ilişki yaşamaları çok yanlıştır. Biz de bu iki insanın kırık aşk hikayesini iç burkan müziği, yüreğe dokunana replikleri ile izleriz.
*
İkinci film ise Dönersen Islık Çal. İzlemeyi çok fazla istediğim bir filmdi. Konusu ilgimi çekmişti ve beni çokça etkilediği için de buraya yazmak istedim. İstanbul'un Beyoğlu sokaklarında geceleri çalışan iki insanın hayatlarının kesişmesini izliyoruz. Karakterlerimizin biri cüce diğeri ise hayat kadınlığı yapan bir travesti. Bu toplumdan dışlanmış ve sıkça toplumun karanlık yüzünü gören iki insan bir gece karşılaşırlar. Yardımlaşma ile başlayan tanışıkları zamanla bir dostluğa dönüşür. Birbirlerinin hayatlarını öğrenirler. Yaralarını görürler. Merhem olmaya çalışırlar. Bir yandan da hayat denen o şeyin bizden başkaları için nasıl olduğunu izlertirler bize. Hepimiz aynı dünyada yaşıyoruz ama işte insan her şeye öyle saçma kriterlerle değer biçmiş ki bir başkasına acı vermekte hiç beis görmüyor.
Böyle iki filmle bitirmek istiyorum. Çok araştırdım aslında ama bir türlü içime sinen öneriler bulamadım. Birkaç kitabı eskiden okumuşum. Zaten herkesin de bildiği klasiklerdi. O yüzden yazmak istemedim.
Yazmama tutukluğu baş gösterdi yine. Klavyede kalıveriyor parmaklarım. Bu kadar olsun. Umarım beğenirsiniz.
Mutlulukla kalın.
Her iki filmin isimleri de yabancı gelmedi bana fakat izlemedim galiba, paylaşım için teşekkürler.
YanıtlaSilRica ederim. Yorumunuz için ben teşekkür ederim. :)
SilGeçen ay ben de yazmadım. Film pek izlemediğim için sadece etkinlik için izlemek de zor geliyor. İlk film daha ilgimi çekti, diğeri benlik değil.
YanıtlaSilBen film izlemeyi çok severim ama bazen o temaya uygun ruh halinde olmuyorum ya da gerçekten keyifle yazacak bir şey akla gelmiyor. Teşekkürler yorum için.
Silİki filmi de merak ettim. Ben de bu ay zorlandım. Aslında bahsettiğin gibi pek çok klasik bu temaya uygun ama yoğunluğumdan fırsat bulamadım. Ayı boş geçirmemek için kolay yolu seçtim. :D
YanıtlaSilBazen öylesi de güzel. Hayatın kolaylaştırmak yani. :D Umarım beğenirsiniz filmleri. Yorum için teşekkürler. :)
Silkırık bir kalp hikayesi evet iyi film, ya selim ileri tabisi biricik, kendisi de iyi biri, kitap fuarlarında görüyom hep onu, romanları da güzel :) dönersen ıslık çal pekiii bakayım karakterler ilginçliymiş. bi de seni gördüğüme sevindim :)
YanıtlaSilEvet ben de çok seviyorum Selim İleri'yi. Zaten filmden roman havası geliyor. :) Ayrıca çok teşekkür ederim. <3 Çok kaçıp kaçıp geri dönüyorum bu sıralar. Sizleri çok özlüyorum.
SilBu türde bir şeyler okumayı da izlemeyi de sevdiğim için filmlerin ikisi de ilgimi çekti. :)
YanıtlaSilSeçim yapma konusunda ben de biraz zorlandım. Dizi seçmiştim ama izlemeye fırsat bulamayınca kitap ile kapattık bu seferlik :)
Yorumunuz için teşekkür ederim. Umarım keyifle izlersiniz. :) Öyle, seçmek zor oluyor bazen.
SilKırık bir aşk hikayesi Selim İleri çok severim kitabı da var ben de, filmini de izlemiştim güzeldi evet...
YanıtlaSilBu arada ben de BCP Blogları Canlandırma Projesine dahil oldum :)
Yorumunuz için teşekkür ederim. Gerçekten benim de sevdiğim bir hikaye. :) Hoşgeldiniz. :) Okumaya gideyim o halde. :D
SilÇok güzel iki film tavsiye etmişsin ancak söylediğin gibi Dönersen Islık Çal filmi başka bir yerde benim içinde. Sinemamızın daha dik durduğu dönemin eserleri olan bu iki filmi de tavsiye ederim bende
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. :) Ben de eski filmleri daha çok seviyorum. Potansiyel var ama önü açılmalı. Umarım yakın zamanda olur.
SilKırık Bir Aşk Hikayesi tanıdık geldi ama çıkaramadım, Google görsellerden bakınca hatırladım. İkisini de izlememişim. İsimlerini duydum ama, yorumları iyiydi.
YanıtlaSilYorumunuz için teşekkür ederim. İzlemek isterseniz iyi seyirler. :) Ben de genelde olumlu yorumlar görüyorum.
Silikisini de izlemedim konuları ilginçmiş :) bazen yoğunluktan yazmaya bile zaman bulmak zor oluyor haklısın :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim. İkisi de sevdiğim filmlerden. :) Gerçekten bazen kafam bomboş oluyor. Tek kelime bile yazmakta zorlanıyorum. Hepimizde var o durum demek ki.
Sil