Merhabalar.
Gelişen teknoloji ile benim en büyük hayallerimden biri olan robotlarla yaşamak artık o kadar da hayal değil. Bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz aynı evi paylaşıp, ortak bir hayata sahip olacağımız robotların kullanımının yaygınlaşması görmeyi en çok istediğim yeniliklerden. Ve tabii bunu anlatan film veya dizilerde işte aradığım gelecek bu dedirtiyor bana.
Q10, bir Japon dizisi. Fukai Heita (Takeru Satoh) isimli kahramanımızın kendisini ve çevresini sorgulamasıyla sürüp giden bir hikayesi var. Fukai Heita daha önce kalbinden bir operasyon geçirmiştir. En yakın arkadaşı yine onun gibi hastadır. Ve bu süreç onu o kadar bezdirmiştir ki her şeyi anlamsız bulmaya başlar. Çevresindeki insanların yaşamak için duydukları isteği ya da birbirlerine verdikleri önemi, sevgiyi yadırgar hep. Bir gün okul penceresine yaslanmış birini görür. Merak edip yanına gider ve bu kişinin uyuyan bir kız olduğunu fark eder. Çocukluğundan beri insanların azı dişinden piyano sesi geleceğini hayal eden Heita bir an kendine engel olamaz ve kızın dişine dokunur. Ancak asıl gariplik burada başlar. Kızın dişinde 'la' sesi gelmiştir ve bastığı diş maviye dönmüştür. Olanlarla telaşa kapılan Heita kızın uyanıp aslında robot olduğunu öğrendiğinde ne yapacağını bilemez hale gelir. Bundan sonra Kyuto'nun Dünya'ya alışma sürecini ve neden Heita'nın hayatına girdiğini izleriz.
-Kyuto (Atsuko Maeda), okulda herkesle tanışır ve kaynaşır. Ve gün geçtikçe onların hayatlarını değiştirmeye başlar. Başlarına gelen kötü şeyler de diğerleri görmezden gelirken o yardım eder. İşte o zaman zamanla kimin robotlaşmış olduğunu daha iyi anlarız.
-Heita her ne kadar Kyuto'yla yakınlık kursa da onun robot olduğu gerçeğini bir türlü aklından atamaz.
-Kyuto'nun yanındaki okula kamp kurmuş bir bilim kadını. Okulda çalışan bir hocayla da aşırı komik sahneleri var bu arada.
-Bu da öğretmenimiz. Kyuto'nun robot olduğu anlaşılınca onu annesiyle yaşadığı eve getirmişti.
-Küçük deniz kızı hikayesi pek çok Asya dizisinde kullanılır burada da vardı.
Kyuto, sınıftaki gitar çalan kızın penasını pul sandığı için onu da deniz kızı zannediyor.
Ve ona saldıran kız grubundan onu böyle kurtarıyor. Daha sonra kıza söyledikleri bakalım deniz kızını nasıl etkilemiş.
Tabii ki, müzik hayattır!
-Okulda Kyuto'ya kafayı takmış bir çocuk vardır. En sevdiği manga karakterine çok benzediği için onu takip edip durmaktadır. Ve bu takiplerde Kyuto'daki garipliği fark eder. Heita hem onun vazgeçirmenin hem de sırlarını korumanın yollarını arar.
Ve bir günlük randevu karşılığı Kyuto'yu takip etmekten vazgeçiyor.
-Burada Kyuto'ya ağlamasını söylüyordu. Ama o bir türlü ağlayamıyor ve kendisine kırıcı şeyler söylerse ağlayabileceğini söylüyor. Ancak başka bir zaman Heita'nın 'hiçbir şey iyi olmayacak' sözüne ağlamaya başlayan Kyuto'yu bu seferde kimse susturamıyor.
-Bir de efsane utanma sahnesi var. Heita'ya bir kız çarpar. Buraya kadar her şey normal. Ama Kyuto onun yanaklarının neden kızardığını sorar ve aldığı 'utanıyor' cevabı üzerine 'ben de utanabilirim' deyip o meşhur mimiğini yapar. Hala canım sıkılınca o sahneyi taklit ederim. :D
-Bir daha ağlamanı istemiyorum dendiğinde verilecek en güzel cevap. :)
-Artık Heita için pek çok şey netlik kazanır.
-Diziyle ilgili pek çok şeyi sevdim. Heita'nın iç çatışması ve vardığı sonuçları dinlemeyi. Diğer arkadaşlarının yaşadığı zorluklarla nasıl başa çıktıklarını ve diğerlerinin onlara koşulsuz yardımını. Pek çok insanın içinde yaşadığı bunalımlar ve toplumun her kesiminden, her yaş grubundan kişilerin kafasına taktıkları farklı farklı konuları çok iyi yansıtılmıştı.
-Başlatma tuşu olur da resetleme tuşu olmaz mı hiç.
-İşte beklenen an. Kyuto neden gönderilmiş?
Ve böylece hikayemiz biter. Aralarda pek çok olay ve benim hazırladığım pek çok resim var ama bu kadarı diziyi anlatmaya yeter diye düşünüyorum. Onlar da bana kalsın. :)
Japon dizilerine ilginiz varsa bu kaliteli diziyi izleyebilirsiniz. Eminim çok zevk alacaksınız.
İyi seyirler.
Mutlulukla kalın.