Merhabalar.
Yine bir Türk filmi ile geldim bugün de. Ve daha en başından söylüyorum gidin izleyin. O kadar beğendim. Sanki rol değil de kafamı hayattalarına sokup gizlice izlediğim gerçek insanlar gibi bir performans sergilemiş oyuncular. O kadar beğendim.
Film 2014 yapımı bir Erden Kıral filmi. Bu izlediğim ilk filmi ama son olmayacak çünkü listemde Vİcdan var. Bakalım ne zaman izlersem artık. Bu film Zahit adlı bir romandan uyarlanmış. Filmi izledikten sonra kitabı da okuma istediği doğdu içime çünkü kitaba adını veren Zahit karakteri filmde çok kapalı kalmıştı. Belki kitabı okursam daha net anlaşılır onun cephesi de.
Filmin konusu ise şöyle doğudan batıya göç etmiş bir ailenin fertleri zamanla değişen düzenin içinde bir taraflara savrulmuştur. Ailenin en büyük kızı Süsen, çocukluk aşkı Yusuf'la evlenip evden ayrılmıştır. Ama Yusuf'un savruk yaşamı onu da içine almış ve mutluluk hayalleri bir bir suya düşerken içinde sıkıştığı hayattı kabullenip devam etmiştir.
Ailenin en büyük oğlu Zahit ise dağa çıkmıştır ve kendisinden haber alınamıyordur. Evde kalan Gülcan ve Nahit ise nispeten gelecekleri parlak, anneleriyle yaşayıp gidiyorlardır.
Zamanla hayatlarında olan değişikliklere ayak uydurmaya çalışan bu insanların gelecekte onları bekleyen sorunlarla baş etmelerini ve bir çıkış yolu bulmaya çalışmalarını izleriz.
Filmde her bir oyuncu muhteşem iş çıkarmıştı. Hiçbirini ayıramayacağım kadar harikalardı. Bir taraftan gerçekten görüp tanıdığımız, bildiğimiz insanları izler gibiyken diğer taraftan gün içinde yanından geçip gittiğimiz, göz ucuyla bakıp hiç önemsemediğimiz kişileri izliyor gibi hissettim.
***Spoiler***
Olaylar hakkında fikirlerimi belirtirken belki spoiler verebilirim o yüzden uyarımı şöyle bırkayım.
Süsen ve Yusuf'un ilişkisi çok problemli olsa da bana nedense çok tanıdık geldi. O kadar çok duydum ki eşini, evini, evliliğini ayakta tutmaya çalışırken yıpranan kadınları. Süsen mutsuz olsa da gidecek yeri olmadığını ve hatta gitse bile hayatının bundan daha iyi olmayacağını düşünen bir kadındı. Başına gelenleri bizim insanımızın tipik bir özelliği olan kadere bağlayıp kabullenmişti. Başta eşini seviyor olsa da sonrasında yaşadıkları bana artık sevgiden çok alışkanlık ve mecburiyet duygusunun var olduğunu hissettirdi. Yusuf da aynı şekilde hayatını değiştirmek için pek çok fırsatı varken benim yolum bu deyip hala aynı hatalarda ısrar eden bir karakterdi. Bir arada mutlu olmak yerine içine düştüğü çukurda debelenip durdu film boyunca.
Filme bence kadın filmi de diyebiliriz. Çünkü filmde kadınların olaylara yaklaşımı, hissettikleri, acıları, seçimleri ve toplumun zorladığı kalıbın dışına çıkmış, her ne kadar saygı görmeseler de, baş kaldırabilen karakterler vardı. Süsen ve Gülcan'ın ilişkisinin her anı çok duygusaldı. Ve kız kardeşim olmasa da o duygu bana çok tanıdık geldi. Birlikte dertleşmenin, kadın kadına birbirine destek olmanın verdiği o hissiyat geçti bana.
Bir de anne tarafı var tabii. Biz annenin hislerini hep çocuklarının ağzından dinledik. Bilmediği bir memlekette, belki çok hakim olmadığı bir dilde, kocası gitmiş, çocukları dağılmış yaşamaya çalışan bir kadın. Toplumun yıpranmışlığının getirdiği bir cahillik hali. Üstüne üstlük başımızda bir erkek olsun fikrine sahipken tamamen kadın başına kalmışlığın getirdiği hisler. Düşününce onu da izlemek isterdim çünkü filmin dokusuna çok uygun bir karakterdi. Zaten filmdeki belki de tek kusur bazı karakterler çok detaylı iken bazılarının hiç anlaşılamıyor olması olabilir.
Mesela Zahit karakteri. Neden öldü onu bile anlayamadan bitti film. Tamam bir davası vardı ve onu sorgulamaya başladığını gördük. Yanlarındaki adamın sorgulamasından rahatsız olduğunu da anladık ama başta söylediği çoğu cümlenin içi boş kaldı. Üstelik film içinde göründüğü sahneler çok kopuktu. Nahit için de neden içeri girdiği muallaktaydı diyebiliriz. Bir takım gruplara katıldığını gördük ama neden onu aldılar? Sadece bir toplantıya gitti diye mi? Filmde bu siyasi taraf yedirmek istenirken biraz havada kalan yerler olmuş ne yazık ki. Bir yorum görmüştüm 'neden siyasi olaylara daha fazla yer verilmemiş de kardeşlerin yaşantısı gösterilmiş' diye. Açıkçası ben bu halini daha çok beğendim. Siyasi bir filmdense arkada kalan ailenin hislerini görmek daha gerçek geldi. Hele ki Gülcan abisi açlık grevindeyken 'neden abi neden' diye sordukça benim de hep kendime sorduğum sorular geldi aklıma. Yıllardır bu topraklarda nice gençler yitip gitti. Belki bir şey değişti belki hiçbir şey değişmedi ama acı hep aynı kaldı. O halde neden? Sonunu bile bile neden bu düşmanlık, anlaşmama çabası? İnsan olarak geçinmek varken neden karşımızdakini öteleme isteği?
Sabaha kadar yazsam da cevabını bulamam o yüzden tek yapabileceğim kendi hayatımı kendi doğruma göre yaşamak. Ötekileştirmeden, zarar vermeden, sadece severek. Ne olursa olsun.
***Spoiler son***
Evet bir film yazısı daha bitti böylece. Bence bir şans verin ve izleyin çok güzel bir film. Hem sinematografi açısından hem de hikayesi açısından baştan sona keyif alacaksınız. İnsanı biraz daha anlamak için bile izlenir. Çok beğendiğim, çok da etkilendiğim bir filmdi. İzlemeyi düşünenlere iyi seyirler, düşünmeyenler de akıllarının bir kenarına iliştirsin bence. Güzel film. :D
Mutlulukla kalın.
notumu aldım bakacağım bu filme sağol paylaşım için.
YanıtlaSilRica ederim iyi seyirler. :)
SilFotoğraflar, konusu falan ilgimi çekti. Yönetmenin birkaç filmini daha merak ediyorum bunu da ekleyeyim listeye. Teşekkürler :).
YanıtlaSilRica ederim canım. İyi seyirler şimdiden. :)
SilAfişten gördüğüm kadarıyla baya tanıdık ve iyi oyuncular var filmde. Ama böyle filmleri izleyemiyorum ben nedense. Hayatın gerçeklerini kaldıramamak sanırım benimki. Bir yandan da vicdan azabı çekiyorum 'koca insansın ve bunlar yaşanıyor' diye. Benim kafa hala romantik, hafif, yaz esintisi tadında filmlerde :) paylaşımın ve anlatımınsa çok hoş izleyemeyeceğimi bildiğim halde sıkılmadan okudum teşekkürler :)
YanıtlaSilRica ederim keyif aldıysan ne mutlu bana. :) Ben her türü izlerim. Moduma göre. :)
SilGüzel filme benziyor izlemek lazım
YanıtlaSilİyi seyirler şimdiden. :)
Silhımm izlicem tımams, erden kıral çok iyi yaa, tezer özlü 'nün kocasıydı, tezer özlü, erden kıral çeksin diye senaryo yazmıştıı :) bereketli topraklar üzerinde ve ayna adlı filmlerini izleeee :)
YanıtlaSilEvet öyleymiş görünce çok şaşırdım ben de. İzleyeyim tamam. :)
Sil