Merhabalar.
Şöyle bir kafamı takvime doğru çevirdim ve Mayıs geçti ben yazıyı yazmadım diye bir uyanış yaşadım. Hemen hızlıca yazacağım çünkü pek vaktim yok. Bu ayın teması dram, tarihi, gotik, İrlanda. Ben bir günde uykusuz kalıp izlediğim Normal People dizisini seçtim bu ay için. Gerçekten beni çok etkiledi. Böyle aşkın ızdırabını çekmeyi sevenler için tam. Yer yer gözyaşlarım pıt pıt döküldü. Çoğu sahnede çenem titredi, sesim kırıldı. Marianne'le kendimi çok özdeşleştirdim. Connell'dan nefret ediyorum onu sevme işini Marianne'e bırakıp tüm nefreti kendi payıma alıyorum. O derece bir nefret.
Konusuna gelirsek; İralanda'da yaşayan iki lise öğrencisi Marianne ve Connell, Connell'ın annesinin Marianne'lerin evinde çalışması ile birbirlerini tanımaktadırlar. Aynı okula giden ikili Marianne'in dışarıdan soğuk tavrına kıyasla evde arkadaşlık kurmayı başarırlar. Zamanla bu arkadaşlık aşka dönüşür ama ergenlik bunu mahvetmeyi başarır. Devamında da Connell'ın rezillikleri bu mahvoluşu sürdürür. Malesef objektif olamayacağım. Çok kızgınım ona. Daha fazla detay da veremeyeceğim. Kitabı da var ama asla okumayın hiç güzel değil bence. Dizisi daha güzel. Hatta dizisi fazla güzel. Çok güzel işlemişler. Çekim açıları ve kurgu çok başarılı. Kitap okuyormuşsunuz hissini de veriyor bence. Bir de bir arkadaşım izleyip bazı sahnelerin çok falza çıplaklık içermesinden rahatsız olmuş. Uyarayım ben de dizide çıplaklık fazlaca mevcut. Rahatsız olacaksanız pas geçin. Ama dizi çok iyi, oyunculuklar mükemmel. Zaten oyunculuklar bu kadar iyi olmasa şu an Connell'ı oynayan oyuncudan da nefret ediyor olurdum o deree bilendim çocuğa.
Neyse ben kaçıyorum şimdi. Geç oldu, kısa oldu ama olsun artık. Temmuz sonrası kendimi sarsıp bloga yaz çabuk diye darlayacağım kendimi. Hikaye de yazmak istiyorum bu sefer. Canım kurgu yazmak istiyorum. Bildiğiniz canım çekiyor bu aralar. Ders çalışmam lazım ya hep bundan olmadık işlere özenmem. Kendinize iyi bakın.
Mutlulukla kalın.