Merhabalar.
Dün izleyip çok sevdiğim bir filmi anlatacağım bugün. Film daha önce bloğa da yazdığım Cakemaker filmini anımsattı bana. Ondan daha farklı bir şekilde benzer duyguları anlatıyor diyebiliriz.
Dear Ex için konuşacak olursam çok kaliteli bir film izlediğimi söyleyebilirim. Senaryo, oyunculuklar, akış, müzikler, sahne planlaması hepsi beni mest etti. Film bitince hiç şu da şöyle olsaydı demedim. Böyle bir hikayede izleyicinin merak edebileceği her şeyi bize anlatıyor film bence. Hadi konusundan ve benim en sevdiğim kısım olan spoiler kısmından bahsedelim.
Film bir Tayvan filmi. Dilin muhteşemliği ile de beni kazandı yani. Türüne dram yüklü komedi diyebiliriz. Olayları izlerken sizi gülümseten bir tarafı var ama karakterlerin acıları o kadar sahici ki bir yandan da kalbiniz sızlıyor onlarla birlikte. Gülümsemeniz hep bir buruk. Her an gülümserken bir damla gözyaşı akacakmış gibi geliyor insana.
Konusu şöyle; Song Cheng Xi yakın zamanda babasını kaybetmiştir. Annesi ile ilişkisi hep kavgalar üzerine kuruludur ve annesinin tüm huylarından nefret ettiğini düşünür.
Jay de sevgilisinin ölümü ile baş etmeye çalışıyordur. Bir de üzerine sevgilisinin eşi ve oğlu onun kapısına dayanıp ondan sigorta parasını almaya çalışır. Bana para falan kalmadı. Kimde olduğunu bilmiyorum dese de Lui San Lian'ı ikna edemez.
***Spoiler.***
Film karakterlerin duygularını yansıtma konusunda çok başarılıydı. Bunu yaparken kimseyi yargılamadan, kötü göstermeden sadece anlamaya çalışıyordu. İhanet bir yana bir de toplumun belki de en büyük önyargısı olan eşcinselliği anlatamasına rağmen hiçbir karaktere kızamıyorsunuz ya da kötü bir açıdan izlemiyorsunuz. Ben karakterlere anne, baba, çocuk ve adam diyeceğim bundan sonra. Daha kolay olacak anlatması.
Çocuğun babasına olan sevgisi ilk andan hissediliyor. Annesi ne kadar olanları saklamaya çalışsa da o her şeyin farkında ve sadece babasının onlardan başka olan hayatını anlamaya çalışıyor. Babasının sevgilisinin kötü biri olduğunu düşünse de yine de merak edip tanımak istiyor. Adam ve çocuk arasındaki ilişki de beni çok etkiledi. Sevdiği adamdan kalan biri olarak görüp çocuğa değer vermesi de çok dokunaklıydı. Hatta anneye bile içinde bir yerlerde sevgi beslediğini hissettim. Adam ve anne birbirlerine çok benziyordu bana göre.
Burada eline aldığı kitabın ölen eşine ait olduğunu öğrenip donup kalması, kitabı bıraktıktan sonra eli kirlenmiş gibi hissetmesi, evde dokunduğu her şeye karşı temkinli olması aslında ne kadar kırgın olduğunu gösteriyor. Eşini içinde affedememiş bir türlü. Arada oğlu olmasa o eve ayak bile basmayacak ama sırf oğlu için yuvasını yıktığını düşündüğü adamla konuşuyor. Ona oğlu hakkında bilgi veriyor. Oğlunu ona emanet ediyor. İşte bunları da gördükçe anneye kıyamadım hiç. Çok fedakardı bana göre.
Adam ve çocuğun arasındaki diyaloglar da çok hoştu. Çoğu yerde beni gülümsetti. Ben senin üvey annenim bana saygılı davran demesi, annesine bir saygısızlık ettiğinde anneden önce çocuğu azarlaması, kadının o benim oğlum karışma demesiyle kavgaya tutuşmaları filme komik bir hava katıyordu. Ama dediğim gibi bunu yaparken bile oyuncuların bakışı, duruşu öyle muazzam ki içlerinde taşıdıkları acı ekranda görülebiliyor. Hep buruk kalıyor gülümsemeleriniz.
Burada yaptığı şeyi doğru bulmadım bir türlü. Anne de çok vicdan azabı çekti bundan sonra ama adamın annesine gidip gerçekleri anlatması beni çok üzdü. İçindeki öfkenin azalacağını düşünüyordu ama bence hiç de öyle olmadı. Aksine daha da kötü hissettiğini gördük. Neyse ki onun yaptığı kendince kötü olan bu şey çok daha güzel bir şeye sebep oldu.
Burada bir itiraf Jay yani adamı oynayan oyuncu çok yakışıklı bence. İzlerken gözlerimden kalpler çıktı sürekli. Buraya koydum okurken kalbe ihtiyaç olur falan. :D
Eşiyle ilk tanışmasında rüzgar çanı hediye etmiştir baba ona. İlk o zaman aşık olmuştur kadın da. Ve fark eder ki o gün babanın ölümünün 100. günü. Kendi içinde yenemediği duygular yüzünden bunu bile hatırlamadığını fark etmesi anneyi çok sarsar. Ve bir kez daha aklı başına gelir.
Burada adamın annesinin gelmesi beni öyle mutlu etti ki. Hep ona ilişkisini ve kim olduğunu anlatmak istiyordu. Ama baba hep annen üzülür diyerek reddediyordu. Sonunda gelip oğlunu alkışlaması, kucaklaması beni çok mutlu etti.
Anne belki burada mahcup oldu ama bence içi biraz olsun rahatladı. O kötü bir niyetle yapmıştı ama sonucu iyi oldu. Tapınakta dua ederken 'Hani iyi insanların başına iyi şeyler gelirdi. Neden benim başıma bunlar geldi? Yoksa ben iyi biri değil miyim?' diye ağlayışı geldi aklıma bu sahnede. Anne iyi biriydi belki de bu ona bir işarettir. Kötü bir niyetle yapmış olsa da iyi bir şeye sebep oldu.
Sonunda anne ve oğlunun mutlu olmalarına çok sevindim. Özellikle anne adına. Bir şeyleri geride bırakması gerekiyordu. Sigorta parasını da adama bırakması çok güzel bir şeydi. Adam babanın ameliyatı için tefeciden borç alıyor. Baba da zaten bu yüzden sigorta parasını adama bırakıyor. Anne de bunu öğrenince parayı adama veriyor. Böylece her şey yoluna girmiş ve üç karakter de iç hesaplaşmalarını bitirmiş oluyorlar. Annenin bu hareketi bile hala babayı sevdiğini gösteriyor bence. Onun sevdiği kişiye zarar gelmesin diye yapıyor sanki bunu.
***Spoiler Son***
Benim bayıldığım bir film oldu Dear Ex. Yeniden izlemeyi de düşünüyorum ileri de. İnsanları en gerçek halleriyle anlatan bir film olduğunu düşünüyorum. Çekim kalitesi ve müzikleriyle de harika. Mutlaka izleyin derim. Ben Netflix'ten izledim. Kesin başka sitelerde de vardır ama. İzlemeyi düşünenlere iyi seyirler şimdiden.
Mutlulukla kalın.