Neler Hakkında Yazıyorum?

30 Haziran 2016 Perşembe

SORUYORUM KENDİME...

Sürüklendiğimiz yerlere bile fazlayız.
Ne kendimiz memnunuz ne de etrafımızdakiler.
Hep bir şeyler yanlış. Her an tutarsız.
Biz ne bir şarkıda varız, ne de bir resimde huzurlu...
Söylesene nedir ki bu olumsuzculuk. Her şeye hayır, herkes kötü?
Nereye kadar gider?
Benim dağıttıklarım bana geri dönecekse bu hayatta, neden inadına siyahım onlara?
Asil değilim, karanlığım.
Uyumlu değilim, huzursuzum.
Tek tük şeyler de bile nasıl anlamlar varken ben neden saydamım?
Görünmeliyim, gök kuşağını taşımalıyım kanatlarımda.
Gülümsemeliyim.
Ve sormalıyım kendime, nereye kadar peşimde sürüklediğim mutsuzluklara batmaktan kaçacağım?
Bu boşluk beni ne zaman yutar?
Yüksek yerlerden manzaralara bakmak güzeldir. Ama o manzarayı sahiplenip kimse görmesin derken birden yerin dibine çakılmak da bir o kadar yakındır bu hayatta.
Ve şu an bazıları çakılmış. Çırpınamıyor bile. Sesi bile çıkmıyor belki de. 
Tek bir şansı vardı. O da, gözünü köreltip sahiplendiği uçurumun tepesindeki son anında kala kaldı işte. 
Şimdi ben soruyorum kendime, acaba hala bir şansım var mı?
Çünkü bu uçurumun dibi çok soğuk görünüyor.

17 Haziran 2016 Cuma

KURTARICIM; BİR ROMAN

İnsan hayatını kurtaranı unutamaz.
En dipteyken, bitti derken, yalnız kalmışken ve hayatına dair önem verdiğin şeyler bile senden uzaklaşmışken seni bulunduğun durumdan kısa zaman bile olsa koparan şeyler asla unutulmaz.
Yeri ayrıdır, sevgisi ayrıdır, öncekinden bile değerlidir şimdi.
Benim için yeniden nefes almamı sağlayan mucize kitaplardı.
Yalnızdım, değişimi yadırgamıştım, artık mutluluk benim için zorunlu bir rol haline gelmişti. Ama sonra zaten hep elimin altında, kalbimin bir köşesinde olan şey baş köşeye yerleşti. Beni aldı götürdü başka hayatlarda kendimi buldurdu.
O hayatlarda sevdim, nefret ettim, zorluk çektim, sefa sürdüm, aşkı buldum, ihaneti yaşadım, terk ettim, terk edildim, öldüm, öldürdüm, pişman oldum, gurur duydum. Ama hepsinden önemlisi dertlerimi unuttum ve gerçek hayata geri döndüğümde artık zorluklara karşı daha güçlü oldum. Sanki birisi kollarımla başımın üstünde taşıdığım kayayı kucaklamış gibi.
Hafifledim.
Ve ben yine mutlu oldum. Mutluluğu buldum.
Bu yüzden kitaplara aşığım. Önceden de sevdiğim birinin farklı bir yönünü görüp ona deli gibi tutulmak gibi. Sadece satırlardaki kelimelerin anlamı değil kitabın somut varlığı bile beni heyecanlandırmaya yetti. Bağrıma basıp öpüp kokladığımda huzuru yeniden tattım. Her bir hayalimde artık o da vardı.
Birkaç sene önce ben yitmiştim ve dünyadaki en anlamlı şey bana yolumu buldurdu. Ellerimi tuttu ve ben şimdi ölsem bırakmam.
Bırakamam.
Hayatınızda böylesine değerli varlıklar edinebilmeniz dileğiyle.
 
                                           

1 Haziran 2016 Çarşamba

21. YAŞIN İLK GÜNÜNDEN

Büyüyorum.
Dün bir yaş daha büyüdüm. 
Şu an yeni yaşımda bir günü yaşadım.
Peki gelecekte mutlu muyum?
Bir saniye sonrası belki...
İki gün sonra sınavlar bitecek ona da tamam...
Yakın gelecekte mutlu olma ihtimalim var.
Peki ya o saplantılı bir şekilde merak ettiğim 'seneler sonrası'?
Şu an sahip olmak istediğim meziyetleri elde etmiş, 'kendi ayakları üzerinde duran kadın' imajını hayata taşıyan ben mutlu muyum?
Şu an istediği gibi her şeyi geride bırakıp sadece kendi doğrularıyla yaşamak isteyen kız hala orada bir yerlerde mi?
Tüm insanları susturmak isteyen, kafasına estiğinde ülke bile değiştirebilecek kadar özgür olmak isteyen kişi şimdi nereye zincirlendi.
Gerçekten attığı her adım sadece kendi istediği için mi?
Hazırladığı kitap listesi ne oldu?
Çizgi romanlar... Tatil planları... Öğrenilecek diller... Çalınacak enstrümanlar... Gidilecek kurslar...
Peki bunlar o kız için hatırlanan güzel tecrübeler mi yoksa özlem duyulan, kursakta kalan hevesler mi?
Bir sonraki günün bile garantisi olmayan bir hayatı yaşıyorum ama bu hayatta olmak istediğim o kadar çok kişi var ki. Ben geleceğe saplantılı bir insanım. Benim için her şey ilerleyen zamanın getireceklerinden ibaret. Bir şarkıda sonraki notayı, bir kitapta sonraki paragrafın ilk cümlesini, bir saniye sonrasının hissettireceklerini düşünürüm hep.
Ve ben şimdi soruyorum; gelecek gerçekten bana hayal ettiğim şeyleri getirecek mi?
Sonrası ne olursa olsun mutlu olmak temennisiyle.
Geri dönüp baktığımda 'Olsun, bu kadarı da yeter' diyebilecek kadar hayalimi gerçekleştirmiş olmak dileğiyle...